AK Parti Küme Başkanvekili Hasret Güçlü, Ayasofya‘da kılınacak birinci cuma namazına yönelik, “Davete icabet etmeyenlerin heyecanının neredeyse hiçe yakın olduğunu görüyorum. Neredeyse Cuma namazı üzere toplu olarak kılınmasının vacip olduğu yerlerde ibadetin bir gösteriş üzere, buraya gitmenin güya bir siyasi gösteriymiş üzere anlatıldığı durumlara rastlıyoruz. Bu manada ben, bütün politikleri milletimizin hissiyatıyla paralel bir duygudaşlığa davet ediyorum.” dedi.
TBMM Genel Konseyinde küme başkanvekilleri, yerlerinden kelam alarak gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
MHP Küme Başkanvekili Erkan Akçay, Ermenistan’ın Azerbaycan’a ataklarına ait, “Ermenistan bu hain atakla memleketler arası hukuku ve komşu ülkelerin egemenlik haklarını hiçe saydığını bir sefer daha ispatlamıştır.” diye konuştu.
Ermenistan’ın 1992’den bu yana Dağlık Karabağ’ı işgal altında bulundurduğunu ve Hocalı Katliamı’nı hatırlatan Akçay, şöyle devam etti:
“Ekonomik ve siyasi çöküntü yaşayan Ermenistan idaresi, akıl hocaları ABD ve Fransa’nın emperyal planları doğrultusunda Azerbaycan’a olan hücumlarını sürdürmektedir. Ermenistan bu şirret halinden hemen vazgeçmeli, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu ve AGİT kararlarına uymalı ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmelidir. Batılı ülkeler, memleketler arası mecralarda her fırsatta Türkiye ve Azerbaycan’ın aleyhine kara propaganda yapan Ermeni localarının tesirinden kurtulmalıdır. Akında Türkiye’ye doğalgaz sağlayan TANAP Boru Çizgisi’nin ve Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Sınırı’nın geçtiği bir bölgenin seçilmesi tesadüf değildir.”
“Sorumlulara verilecek cezalarla tren kazalarının önüne geçilebilecek”
ÂLÂ Parti Küme Başkanvekili Lütfü Türkkan, 22 Temmuz 2004’te Sakarya’nın Pamukova ilçesinde meydana gelen tren kazasının yıl dönümüne işaret ederek, “Adalet önünde sorumlulara verilecek cezalarla bundan sonraki tren kazalarının önüne bir nebze de olsa geçilebileceğini hatırlatmak istiyorum.” sözlerini kullandı.
Türk Tarih Kurumu Lideri Ahmet Yaramış’ın istifa ettiğini lisana getiren Türkkan, “Türk Tarih Kurumunun Lideri Yaramış, bugüne kadar ne işe yaramış? Ona, ‘Bunları söz edeceksin’ diye görev verilmiş. O, görevini idrak etmiş sorumlu bir memur aslında. Vazifeyi verenlerle birlikte kıymetlendirmek lazım onun bu tabirlerini. Gelinen noktada, görevini yaptığını, toplumun nabzını ölçmek için birileri tarafından birtakım kelamlar sarf ettirildiğini gördük.” diye konuştu.
Radyo ve Televizyon Üst Konseyi (RTÜK) tarafından TELE 1 kanalına verilen beş günlük “ekran karartma” cezasında duruşmanın yürütmeyi durdurma kararı verdiğini aktaran Türkkan, “Bu kararı son derece haklı ve hakikat buluyoruz. Yargının bu baskı ortamında böylesine adaletli bir karar vermesini ise takdirle karşılıyoruz.” dedi.
TÜVTÜRK’ün araç muayene istasyonlarında araç muayene fiyatlarına 2018 yılına nazaran yüzde 51 artırım yapıldığını kaydeden Türkkan, “Bu araç muayene istasyonlarının sahibi kim? Ferit Şahenk, Doğuş Holding. İki yılda Türkiye’de yüzde 51’lik bir enflasyon var mı? Yok.” diye konuştu.
“Onlardan haraç isteme hakkına sahip değildir”
HDP Küme Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, DİSK’in ve Türkiye Emekçi Partisi’nin kurucusu ve idare heyeti üyesi olan Kemal Türkler’in 40 yıl evvel “katledildiğini” belirterek, Türkler’i hürmetle andıklarını söz etti.
Yozgat’ın Çekerek ilçesinde orman personeli olarak çalışan personellerin, onlardan ayakbastı parası almak isteyen muhtarların isteklerini yerine getirmeyince muhtarların organize ettiği bir kalabalığın saldırısına uğradığını sav eden Oluç, Kaymakamlığın “can güvenliğinizi sağlayamayız” diyerek, ailenin oradan ayrılmasını istediğini ileri sürdü.
Oluç, Kaymakamlığa ve bu saldırıyı gerçekleştirenlere, “Bu insanlık dışı tavrınızdan vazgeçin. Beşerler AŞ için, iş için, çocuklarının geleceğini sağlamak için, çalışmak için oraya geliyorlar. Bu ülkenin yurttaşlarıdır, hiç kimsenin onlara makus davranmaya, onları horlamaya, onlara saldırmaya ya da onlardan haraç isteme hakkına sahip değildir, bunu bir sefer daha vurgulayalım.” dedi.
“Doları düşüremedi, avroyu düşüremedi, işsizlik tırmandı”
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, DİSK’in kurucu Genel Lideri Kemal Türkler’in suikaste kurban gidişinin 40’ıncı yıl dönümü olduğunu belirterek, kendisini minnetle hürmetle andıklarını söyledi.
Sakarya’nın Pamukova ilçesinde meydana gelen tren kazasında 41 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Özel, “Pamukova’da sorumlular hesap vermediği için daha sonra Çorlu’da ve Ankara’da tren kazalarında öteki canlar yandı, hanelere ateş düştü, yüreğimize ateş düştü.” dedi.
Uzman raporunda birinci makinistin sekizde 3, ikinci makinistin sekizde 1 kusurlu bulunduğu davada, eksper raporunda devrin Devlet Demiryolları Genel Müdürü Süleyman Karaman hakkında soruşturma açılma talebinin, Demiryolları sekizde 4 kusurlu bulunmuş olmasına karşın periyodun Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından reddedildiğini anlatan Özel, “O gün sekizde 4 kusurlu olan kurumun başındaki kişiyi yargıdan kaçıran Binali Yıldırım daha sonra çok farklı misyonlarda bulundu lakin 16 yıl evvel yaşanan bu faciayla ilgili Binali Yıldırım ve Başbakanlık yaptığı ve daha sonra Başbakanlık koltuğunu feda edip rejim değişikliğine de imkan sağladığı partisi ne düşünüyor? Bunu 16’ncı yılda bir kere olsun duymak isteriz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün kendi kendisine karne verdiğini öne süren Özel, “Doları düşüremedi, avroyu düşüremedi, işsizlik tırmandı, iktisat tabanlarda lakin 3600 ek göstergeyi bekleyen polisler, tekrar vazifelerini yapıyorlar; Mecliste yapıyorlar, Cumhurbaşkanlığında yapıyorlar, karayollarında yapıyorlar fakat 3600 ek göstergenin yerinde yeller esiyor. Yalnızca onlar değil; öğretmenler, hemşireler, din vazifelileri, infaz muhafaza memurları bu verilen kelamların tutulmadığının hayal kırıklığında lakin başka taraftan ‘Çok iyi gidiyoruz.’ diyor.” tabirlerini kullandı.
“Çiftçi, memur, esnaf yanıyor lakin bir bakıyorsunuz, tek adam rejimi başarılı” diyen Özel, şöyle konuştu:
“Meclisi kapatıp gitmeyi düşünenlere şunu söylemek lazım: 5 siyasi partinin kelamı vardı, Meclis Liderinin kelamı vardı. Bu yılın birinci işi hayvan hakları yasasıydı. Kim elimizi tutuyor da hayvan hakları yasasını çıkarmıyoruz; bunu soruyorum. Aromatik Bitki Çeşitliliği Kurul Raporu, Ender Hastalıkları Araştırma Komite Raporu, Down Sendromu ve Otizmli Çocukların Sıkıntılarını Araştırma Kurul Raporu, Bilişim Teknolojileri Bağımlılığı Araştırma Komite Raporu, Rabia Naz Araştırma Komite Raporu basıldı, Mecliste görüşülmedi. Nereye gidiyoruz? Nereye gidiyoruz? Tatile gitmenin, Meclisi kapatmanın vakti mı?”
“‘Çalışalım’ diyorsanız buna zati bir itirazımız yok”
AK Parti Küme Başkanvekili Hasret Varlıklı, Özel’in bahsettiği konuların görüşülebileceğini belirterek, “Dün yaptığımız çalışma performansına bakarsak her 3 dakikada bir yoklama iste, ayağa kalk. Vaktimizin yarısını bir hakkın suistimali diyebileceğimiz bir sistemle harcadığımız için yapmamız gereken işi iki misli saat diliminde yapıyoruz. Hal bu türlü olunca da işler bu türlü sarkıyor. Şayet çok dilek ediyorlarsa bu işlerde oturalım, uzlaşalım daha süratli bir tempo içerisinde götürelim.” diye konuştu.
Milletvekillerinin “Meclisi ne vakit kapatıyoruz?” diye sorduklarını anlatan Varlıklı, “Bu da cürüm değil. Meclisin tatil olma hakkı var. ‘Çalışalım’ diyorsanız buna esasen bir itirazımız yok.” sözlerini kullandı.
Milletvekillerinin bir tatil yapmayı hak ettiklerini lisana getiren Varlıklı, “Tabloyu şöyle koymak çok sakil; ‘Siz çok çalışmak istiyorsunuz da, biz istemiyoruz’. Asıl meclisi çalıştırmak bizim misyonumuz. Zati biz uğraşıyoruz. Sizlere karşın uğraşıyoruz.” dedi.
“İbadet, kurumsal, siyasi değil, şahsî bir tercihtir”
CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, AK Parti Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil’in yerinden yaptığı konuşmada “AK Parti, siyasetin kaybolan manasını, düzey kaybeden prestijini, tükenen ulvi hedefini on sekiz yıl evvel ‘tek başına iş başına’ diyerek geri kazandırmıştır.” tabirlerini kullandığını anlatarak, 21. devir milletvekilliği yapan siyasetçilere özür borcu olduğunu söyledi.
Meclisi çalıştırmanın nasıl iktidar partisinin bir ödeviyse, toplantı kâfi sayısı ve karar kâfi sayısını aramanın da muhalefet partilerinin anayasal ödevi olduğunu vurgulayan Özel, “Müzakereler sırasında çil yavrusu üzere dağılıp, oylama sırasında Çin ordusu üzere içeri girme bir yasama tekniği değildir.” dedi.
Özel, evvel “Ezanın bir davet olduğunu, davet bekleyenlerin İslamiyet’e uzak olduğunun” söylendiğini daha sonra protokol listesi yapıldığını lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Bunu en iyi Hasret Hanım bilmelidir ki savrulmakta olunan yer çok tehlikeli bir yerdir. İbadet, kurumsal, siyasi değil, şahsî bir tercihtir. Ortada kimse yoktur. Bir telefon görüşmesine aleniyet kazandırmak bile o vazifesi yapan kişi açısından bir şuursuzluktur. Bunun üzerinden siyaset örmeye çalışmak, ibadet tercihini sorgulamak, bir dinin, mezhebin, inancın bir başkasına asla yapmaması gereken bir şey. ‘Buna, bu Mecliste en çok kim karşı çıkmalıdır?’ diye sorulsa başlarda ismini sayacağım birinden bu siyasi hamasete yeltenmesini hakikat bulmadım. Bu bahiste bir yanıt değil sükutun verdiği pişmanlık beklerim.”
“Hiçbir demokratik işleyiş kalmamış olur”
HDP Küme Başkanvekili Oluç, Güçlü’nün “Sizlere karşın uğraşıyoruz” kelamına işaret ederek, “İktidar ve muhalefet bağlantısına bu türlü bakarsak ortada zati yok demokrasi de hiçbir demokratik işleyiş kalmamış olur. ‘Muhalefet olmasa bu meclisi ne hoş çalıştırırdık’ zihniyetinin varacağı yer, muhalif halk olmasa bu ülkeyi ne hoş yönetirdik’ noktasıdır.” dedi.
AK Parti Küme Başkanvekili Varlıklı, muhalefetin varlığının kendileri için çok kıymetli olduğunu belirterek, “Verilen bir hak karşısında bu hakkın hedefinin dışında kullanılmasına ben ‘rağmen’ diyorum.” sözlerini kullandı.
CHP Küme Başkanvekili Özel’in ‘Sükut beklerim” sözüne karşılık veren Varlıklı, “Ne söylediğimin çok farkındayım. Sizin cumhurbaşkanı adayınız, davet beklediğini tabir etti. ‘Ben davet bekliyorum’ dediği için kendisine cevaben ‘Ezan aslında cuma için bir davettir’ dendi. Bu genel bir söz.” diye konuştu.
Kalabalık olduğu takdirde pandeminin getirdiği güç bir durum olduğunu tabir eden Varlıklı, oradaki tertibi sağlıklı bir biçimde hayata geçirmek için bir planlama yapıldığını söyledi.
Hasret Varlıklı, şöyle devam etti:
“Kesinlikle herkes ister namazını kılar ister kılmaz, ister bâtın yapar ister aşikar yapar ister konutunda ister mescitte nasıl olursa olsun. Ama Ayasofya 86 yıl sonra ibadete açılıyor. Beşerler, cenaze namazına gelirler ancak namaza iştirak etmezler. Cenaze namazında olmayı tercih ederler. Burada benim kastettiğim birebir namazın içinde olmayı tercih etmeyebilir, kendi isteğidir. Bizim isteğimiz, 86 yıl sonra açılan Ayasofya Mescidinde o mutlulukta, o muştuda buluşmayı teklif ediyorum.”
Özgür Özel ise “Ezan zati davettir” deyip sonra bir davetli listesi ortaya koyulduğunda bunun komik bir durum olduğunu belirterek, “Birilerinin sizin inanışınıza, giyinişinize, ibadetinize mani olması, yasak koyması ne kadar kabul edilemezse, sizin de ‘Keşke davete icabet etseydiniz de, bu davete icabetle samimiyetinizi ortaya koysaydınız’ lafı ortasında hiçbir fark yok.” yorumunu yaptı.
Bir özeleştiride bulunacağını kaydeden Özel, Ayasofya’nın ibadete açılması kararında AK Parti, MHP, UYGUN Parti milletvekillerinin duyduğu heyecanı görünce, “Ben Ayasofya probleminin değerli olduğunu biliyordum onlar için ancak atfettikleri değeri gözlerine bakınca anladım” dediğini anlattı.
Bunun üzerine Güçlü yerinden kelam alarak, “Ben yasaklarla gayret ediyorum, ettim. Herkesin kendi inandığı üzere var olmasını istek ediyorum. Hiç kimsenin de icbar, kendisini mecburiyet altında hissetmesini istemiyorum. Yani namaz kılma mecburiyetini niçin hissetsin? Ancak sonuçta benim burada söz ettiğim şey, vatandaşımızı gördüm yani insanların hacca, umreye masraf üzere hazırlandığı bir yerde bunun, bu coşkunun daima bir arada, hepimiz tarafından paylaşılmasının ben altını çiziyorum.” diye konuştu.
Kaynak: AA
Haberler.com
