Dr. Öğr. Üyesi Uğurcan: “İyileştikten sonra yeni bir organizmayla da tekrar enfekte olabiliriz”

KONYA – Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, korona virüs hastalarının iyileştikten sonra tekrar enfekte olabileceğini belirterek, “Yani bu, bir daha virüse yakalanmayacağız manasına da gelmez” dedi.

Medicana Konya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, korona virüsün uzun vadeli, bilhassa yaşlı ve kritik hastaları etkileyen, vefatla sonuçlanabilen önemli hastalıklara yol açmaya başladığını söyledi. Bu husustaki deneyimlerinin çok az olduğunu ve birinci devirlerde yeteri kadar ilaçlara sahip olmadıkları için hastalığın ağır seyrettiğini anlatan Doğaç Uğurcan, “Bu müddet içerisinde bilinçlenmeye başladık. Maske kullanımı, el yıkama, toplumsal ara üzere kuralları iyi uyguladığımız vakit bu mikroorganizmanın yayılımının azaldığını gördük. Lakin yaz devrinde pek çok kişi maalesef bu kuralların hiçbirine dikkat etmediği için bilhassa küçük vilayetler, kasabalar dahil pek çok yerden hastanemize hastalar gelmeye başladı. Kimisinin hiç şikayeti yoktu lakin kimi çok ağır olarak hastaneye yatmak zorunda kaldı. Biz artık biraz daha tecrübeliyiz. Daha fazla tedavi seçeneklerimiz var. İlaçlara ulaşmamız çok kolaylaştı. Hasebiyle bir taraftan Sıhhat Bakanlığı’nın dayanağıyla büyük bir yol kat ettik. Artık hastalara erken teşhis koyup erken periyotta tedavi edebiliyoruz. Ağır bakım koşullarımız artık çok uygun. Her vilayette ağır bakıma ulaşım kolaylaştı. Münasebetiyle da artık eski durumdan biraz daha düzelip bayağı yol kat ettiğimizi düşünüyorum tedavi konusunda” formunda konuştu.

“İyileştikten sonra yeni bir organizmayla da tekrar enfekte olabiliriz”

Covid-19’un daha evvel görülen virüslerden biraz daha farklı seyrettiğini kaydeden ve bunun da kendileri için birinci deneyimleri olduğunu aktaran Uğurcan, hastalığı influenzaya benzettiklerini belirtti. Hastalığın birinci başlarda grip üzere olduğunu düşündüklerini lisana getiren Uğurcan, “İnfluenza ortalama bir hafta 10 günde iyileşirken Covid-19’da bu sürecin biraz daha uzadığını, bilhassa de KOAH, diyabeti olan, astımı olan ya da bir kalp hastası olan riskli şahıslarda ve 65 yaş üstü bireylerde bu hastalığın güya kronik bir enfeksiyon üzere 1 aydan daha uzun sürebildiğini gördük. Bu bizim için farklı bir durum. Zira biz tedavimizi veriyoruz hastaya teşhis koyduğumuz vakit lakin hasta tedaviyi aldıktan sonra bile hastanın şikayetleri bilhassa öksürük, nefes darlığı teneffüs zahmeti üzere şikayetleri 1 ay sürebiliyor. Tat, koku almada bozukluk 2-3 ay sürebiliyor. Münasebetiyle bu sürece baktığımızda hasta bir haftada tedaviyi alıp 1-2 hafta sonra iyileştiğini düşünse bile mikroorganizma bedeni tam olarak terk etmeyebiliyor. Biz bu süreci güya iyileştik de ikinci sefer farklı bir mikropla hasta olduk yerine, birinci hastalığa yakalandığımızdaki virüsün tesirlerinin devam ettiğini düşünmek daha hakikat olabilir. Güzelleştikten sonra yeni bir organizmayla da tekrar enfekte olabiliriz. Yani bu, bir daha virüse yakalanmayacağız manasına da gelmez” diye konuştu.

“Hastaları sıkı takipte tutmaya devam ediyoruz”

Bireylerin bir kısmının mikroorganizmaya yakalandıktan sonra hastalığa uzun müddet devam edebildiği üzere bir kısmının da iyileşip farklı bir mikropla tekrar enfekte olabileceğini kaydeden Uğurcan, “Oluşan antikorların koruyuculuğu ortalama 3 ila 6 ay kadar sürebiliyor. Daha sonra tekrar enfekte olma riski doğal ki mevcut. Şu anda bize gelen hastalarda ikinci bir enfeksiyon vakası çok fazla görmedik. Fakat çok uzayan hadiselerimiz var maalesef. Kimi hastalar tedaviden sonra geçmeyen öksürük, çok halsizlik, iştahsızlık şikayetleriyle bize tekrar başvuruyor. Analizler istiyoruz, tekrar görüntüleme tekniklerine başvuruyoruz. Her şey olağan lakin hastalık ve şikayetler devam edebiliyor. Bu türlü durumlarda da semptomatik tedaviler verebiliyoruz. Hastalığın düzelmesi için hastayı destekleyici tedaviler öneriyoruz ve hastaları sıkı takipte tutmaya devam ediyoruz” sözlerini kullandı.