Şanlıurfa’da yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanan ve 17 günlük tedavi sonrasında iyileşen Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Genel Cerrahi Uzmanı Esat Taylan Uğurlu, hastalık sürecinde geceleri boğulur üzere uyandığını, ağır bakıma alınma korkusu yaşadığını belirtti.
Uğurlu, AA muhabirine, hem kendi hastalık sürecini hem de hastaların ağır bakımda yaşadıklarını anlattı.
Ağır bakım ve Kovid-19 servislerinden sorumlu olduğu için hastalarla temas kurduğunu, tabip arkadaşlarıyla ağır bir halde hastalarla ilgilendikleri sırada koronavirüse yakalandığını söz eden Uğurlu, “17 gün üzere önemli bir devir atlattım. Nefes darlığı, teneffüs ıstırabı, eklem ağrıları üzere meseleler yaşadım. Bir periyot oksimetre aygıtıyla gezdim parmağımda. Bilhassa geceleri boğulur üzere uyanıyordum. Bir sabah uyandığımda nefes darlığım olmamıştı. İnşallah bugün de olmasın, olmasın dedim. Bu türlü günleri sayarak hastalığı geçirdim. Şükürler olsun Rabbime bir daha olmadı ve iyileştim.” dedi.
“Ne vakit ağır bakıma düşerim diye kaygılar yaşadım”
Bilhassa hastaların yaşadıklarına şahit olduğu için aklına birçok şeyin geldiğini aktaran Uğurlu, “Kötüleşen hastalarımızı, olağan teneffüs meşakkati çekerken daha sonra entübe ettiğimiz hastalarımızı gördüm. Tabip olarak hastalığı da çok detaylı bildiğimiz için her an her gece ‘acaba ne vakit ağır bakıma düşerim’ diye endişeler yaşadım. Tedavilerimizi uyguladık, vitaminlerimizi aldık, beslenmemize dikkat ettik. Bilhassa tabip arkadaşlarım, hemşire, sıhhat çalışanı arkadaşlarımın takviyesiyle çok şükür atlattık.” diye konuştu.
“Ne yaparsak yapalım kimi hastalarımızı kaybediyoruz”
Uğurlu, çok sayıda hastanın ağır bakıma gelişini gördüğünü, girerken büyük dehşet yaşadıklarını lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Yoğun bakıma giren hastaların tamamına yakını ‘Hocam ben de makineye bağlanacak mıyım, ben ölecek miyim’ dediğinde her ne kadar biz onlara moral vermeye çalışsak da o hastalardan kimilerinin birkaç gün sonra ne yaparsak yapalım entübe edilip hayatını kaybetmesi bizi çok üzüyor?. O acı çok makus. Zira birkaç gün evvel hastanızla konuşuyorsunuz, elinizden geleni yapıyorsunuz, hekiminden temizlikçisine kadar herkes savaşıyor lakin ne yaparsak yapalım kimi hastalarımızı kaybediyoruz. İşte bu bize çok acı veriyor.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Mehmet Fatih Aslan
Haberler.com
