Uzman Fizyoterapist Özge Tahran, omuz ağrılarının sebeplerine yönelik ipuçlarını aktardı. Mesken bayanları ve birtakım atletlerde omuz ağrılarına sıkça rastlandığını belirten Tahran, tedavide öncelikli usulün; aykırı hareketten kaçınmak, dinlenmek ve fizik tedavi uygulamak olduğunu söyledi.
Beykent Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Yüksekokulu Fizyoterapi ve Rehabilitasyon kısmı Öğr. Gör. Özge Tahran, son vakitlerde birçok kişinin şikayeti haline gelen omuz ağrılarına ait açıklamalarda bulundu. Omuz ağrılarının kas iskelet sistemi meseleleri içerisinde en sık rastlanan üçüncü şikayet olduğunu söyleyen Tahran, “Omuz ağrılarının yaygın görülmesinin en kıymetli nedenlerinden biri, omuz ekleminin karmaşık anatomik yapısı ve sık kullanılan bir eklem olmasıdır. İş gücü kaybına yol açan ağrılarda, diz ve belden sonra üçüncü sıradadır. Kişinin hayat kalitesini de olumsuz istikamette etkilemektedir” dedi.
“SEBEBİ TÜMÖR, ENFEKSİYON YA DA HUDUTLARLA İLGİLİ OLABİLİR”
Omuz ağrılarının daha çok omuz eklemi etrafındaki kaslar, bağlar ve tendonları içeren yumuşak dokulardan kaynaklandığını belirterek kelamlarına devam eden Tahran, “En sık karşılaşılan omuz ağrıları, döndürücü manşet (rotator kaf) yaralanmalarıdır. Başka sık rastlanılan omuz ağrısı sebepleri ise eklem kılıfı etrafı (perikapsüler) yumuşak doku ağrısı, akromiyoklavikuler eklem ağrısı ve boyun bölgesinden (servikal bölgeden) yayılan ağrıdır. Sık görülen omuz ağrıları, bilhassa 40 yaş sonrasında ortaya çıkar. Gençlerde ise ekseriyetle, geçirilmiş cerrahi yahut travma sebebiyle görülür. Omuz ağrılarının öteki nedenleri; tümörler, enfeksiyonlar ve hudutlarla ilgili sıkıntılar olabilir” tabirlerini kullandı.
“EV BAYANLARI VE ATLETLERDE SIK GÖRÜLÜYOR”
Tahran, döndürücü manşetin (rotator kaf), omuz hareketini ve stabilitesini sağlayan kaslarla tendonların bir bütünü olduğu tarifini yaparak, “Döndürücü manşet yaralanmaları, ekseriyetle etkilenen taraf üzerine düşme yahut tekrarlayan ya da ani baş üstü aktiviteler üzere travmatik olaylardan sonra ani ağrı ile meydana gelir. Ayrıyeten; başlangıcında bir travma olmadan vakitle artan bir ağrı olarak da görülebilir. Bilhassa baş üstü aktivitelerde ağrı ortaya çıkmaktadır. Sıkışma sendromu diye tanımlanan patoloji, kolumuzu kaldırmamızı sağlayan kasların tendonlarının ve bu bölgedeki kesenin omuzu oluşturan kemik yapılar ortasında sıkışması sonucunda görülmektedir” diye konuştu.
Tahran, bu sendromun elini üstte kullanan mesleklerde, konut bayanlarında, yüzme ve voleybol üzere spor yapan atletlerde daha sık görüldüğünü de kelamlarına ekledi.
DONUK OMUZ NEDİR?
Donuk omuz olarak tabir edilen durumun nasıl ortaya çıktığını da anlatan Tahran, “Donuk omuz (adeziv kapsülit) eklem kapsülünün daralması sonucu kol hareketlerinin tüm istikametlerde ağrı ve ileri derecede kısıtlanmasına yol açan klinik bir tablodur. Bu durumun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Omuz ekleminin iyi tedavi edilmemiş rahatsızlıkları sonrası yahut tabiatıyla de oluşabilir. Şeker hastalarında daha sık görülmektedir. Ağrı çoklukla gün uzunluğu ve gece hissedilir. İstirahatle geçmez. Akromiyoklavikular eklem (AK) artritinde ise aksi taraf omuza gerçek yapılan hareketlerde kısıtlılık ortaya çıkar. AK artritte ağrı omuzun tam zirve kısmında, AK eklemde hissedilir. Omuzdaki sorunun kaynağının tespit edilmesi, hakikat tedavi usulünün önerilmesi açısından önemlidir” sözlerini kullandı.
“TERS HAREKETTEN KAÇININ, DİNLENME VE FİZİK TEDAVİ UYGULAYIN”
Ağrıların nasıl tedavi edilmesi gerektiğine dair bilgi veren Tahran, öncelikle ağrıya neden olan hareketlerden kaçınma, dinlenme ve omuza güç ve esneklik kazandıracak fizik tedavi usulleri üzere seçeneklerin uygulandığını söyleyerek, kelamlarına şöyle devam etti:
“Enflamasyonu ve ağrıyı azaltmak için ilaç kullanımı da (NSAI: Enflamasyon giderici romatizmal ilaçlar, analjezikle, kas gevşeticiler) önerilebilir. Ağrıya yönelik olarak iğneler de (kıkırdak yenileyiciler, lokal anestezikler, subakromiyal kortikosteroid enjeksiyonu, trombosit varlıklı plazma enjeksiyonu vb.) önerilebilir. Ayrıyeten, iş yahut iş yeri değişikliği tavsiye edilebilir. En değerli fizyoterapi ve rehabilitasyon yaklaşımları, düzgün postürün sağlanması, omuz kaslarında esnekliğin artırılması ve kuvvetlendirme yapılması, antrenman reçetesinin her hastaya özel planlanması ve bu idmanların düzgün yapıldığının denetim edilmesidir. İdman yaklaşımları kozmik olarak kabul edilmiştir. Omuz ağrısında kısa ve uzun vadeli tesirleri vardır. Bilhassa döndürücü manşet yaralanmaları için kısa müddette tesir göstermektedir. Antrenmanlar ile bir arada sıcak/soğuk uygulama, manuel terapi (mobilizasyon, masaj), bantlama (kinesiotaping), akupunktur ve çeşitli fizik tedavi yolları (elektroterapi: ultrason, lazer, TENS, diadinamik akım, fonoforez, iyontoforez vb.) kombine edilebilir.”
TENS VE BAŞKA TEDAVİ PROSEDÜRLERİ
TENS ismi verilen tedavi yolu hakkında da bilgi veren Tahran, alternatif tedavi prosedürlerine dair de deneyimlerini şu sözlerle aktardı:
“TENS; deri üzerine yerleştirilen yüzeysel elektrotlar aracılığı ile ağrıyı giderme emelli elektrik akımıdır. Omuz ağrılarında Enterferansiyel akımın da TENS ile tıpkı derecede tesirli olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Başka bir ağrı kesici elektrik akımı olan Diadinami, periyodik alternatif akımdır. Ağrı duyusunu ileten hudut liflerinden ikaz girişinin engellenmesi temeline dayanır. Ultrason; en iyi derin ısıtma yapan fizik tedavi casusudur. Sirkülasyonun düzenlenmesi ve ödemin azaltılmasında tesirlidir. Ağrı kesici ve spazmı ortadan kaldıran tesirleri de ağrının denetiminde yardımcıdır. Ultrasonun omuzda tendinit tedavisinde tesirli olduğu görülmüştür. Fonoforez; ultrason kullanılarak iyonların bedene sokulma sürecidir. Ekseriyetle lokal anestezikler, antiinflamatuar ilaçlar ve kortikosteroidler kullanılmaktadır. İyontoforez; galvanik akım yoluyla kimi iyonların insan bedenine sokulması sürecidir. Kortikosteroidler ve lokal anestezikler bu yolla verilmektedir. Kesikli Manyetik Alan tedavisinin de tendinitte omuz ağrısı üzerinde kısa ve orta vadede tesirli olduğu gösterilmiştir. Laser’in ağrı giderici, hücreler ortası iletimi düzenleyici, yara iyileştirici ve ödem azaltıcı tesirleri bulunmaktadır. Laser bilhassa donuk omuz tedavisinde tesirli bulunmuştur. ESWT (ekstrakorporeal şok dalga tedavisi) daha çok kalsifik tendinitli omuzlarda iyileşme sağlayan bir fizik tedavi usulüdür. Kinezyolojik bantlama, elastik bir bantla uygulanan bir tedavi biçimidir. Kan, lenf akımını artırması, olağandışı kas gerimini azaltması ve kısmi çıkık olan eklemleri düzeltmesi üzere tesirlerinden faydalanılmaktadır. Döndürücü manşet tendinopatisi için fizyoterapi programına dahil edilmesi önerilmektedir. Akupunkturda ise özel iğnelerin bedenin spesifik noktalarına batırılmasıyla iyileşmenin uyarılması amaçlanmaktadır.”
Konservatif metotlardan yarar görmeyen bireylerde ise en son deva olarak cerrahi yolların tercih edildiğini belirten Tahran, “Cerrahi teknik olarak artroskopik subakromiyal dekompresyon cerrahisi sıklıkla tercih edilmektedir. Hakikat bir değerlendirmeye nazaran yapılacak uygun tedavi programı, omuz ağrısı tedavisinin aktifliğini artıracaktır” dedi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
Haberler.com
