Bayan sıhhat çalışanlarının kovid-19 ile çaba gölgesinde nasıl bir süreçten geçtiklerini anlatan Meryem Kapancı, sıhhat kesiminde bayan sayısının, erkeklere kıyasla daha fazla olduğunu söyledi. Kapancı, “Sağlık bölümünde bayanların daha çok misyon alıyor olması, idare takımlarının da bayanlardan oluşuyor olması, bayanların çalışma hayatı ve meslekleri açısından sıhhat bölümünü avantajlı pozisyona getiriyor” diye konuştu.
Tüm dünyayı tesiri altına alan kovid-19 ile gayrette en çok yorulanlar sıhhat çalışanları oldu. 21 yıldır hemşirelik yapan Medipol Mega Üniversite Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Müdürü Meryem Kapancı, pandemi gölgesinde sıhhat bölümünde çalışan bayanların yaşadıklarına ait değerlendirmelerde bulundu. Kapancı, “Görüyoruz ki günümüzde bayanların iş gücüne katılma oranları her geçen gün giderek artıyor. Pandemi sürecinde, hizmet kesimi başta olmak üzere, birçok bölümde bilhassa bayanların iş gücü dışındaki toplumsal cinsiyetçi rollere bağlı olarak iş gücünden çekildiklerini de görüyoruz. Ama sıhhat kesiminde yüklü olarak bayan çalışanlar yer aldığı için iş gücü kaybı, başka dallara nazaran çok daha az oldu. Dünya Sıhhat Örgütü bilgilerine nazaran dünya genelinde sıhhat çalışanları içerisinde bayanların oluşturduğu iş gücü yüzde 70 oranında. Hemşirelikte bu oran yüzde 84 iken hekimler ortasında yüzde 53 civarında. Hasebiyle kovid-19 ile çaba sürecinin getirdiği yükün çoğunluğunu bayanlar omuzladı diyebiliriz. Olağan kurallar altında var olan bayanların iş gücüne katılmasını engelleyen ya da zorlaştıran sıkıntılar pandemide daha da derinleşti” dedi.
Kapancı kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Kadınların toplumsal cinsiyetçi rolleri gereği fiyatsız bakım dediğimiz, meskende çocukların ya da yaşlıların bakımı yahut meskenle ilgili öbür sorumluluklar erkeklerden çok bayanlarda. Bu tüm dünyada bu türlü ne yazık ki. Hasebiyle bu sürecin sıhhat çalışanlarına getirdiği ekstra yükle birlikte bu meselelerle uğraşmaları da daha da zorlaştı.”
“KADINLARIN İŞLERİNİN DEVAM ETMESİNİ YENİDEN BAYANLAR DESTEKLEDİ”
Eğitim hayatının ve buna bağlı olarak çocukların da pandemiden etkilendiğini lisana getiren Kapancı, bilhassa anne olan sıhhat çalışanlarının bu süreçte zorlandığını belirterek, “Okullar da etkilendi bu süreçte ve birçok anne olan bayan sıhhat çalışanı, bu süreci organize etmek için gayret göstermek zorunda kaldılar. Pandemi kliniklerinde çalışan arkadaşlarımız, meskenlerine gidemediler ve meskendeki bakıma gereksinimi olan çocukların sorumluluklarını bir halde delege etmek durumunda kaldılar. Bunu da ya bir öbür bayanın iş gücünden faydalanarak gerçekleştirebildiler ya da kendi aileleri içerisinde yeniden fiyatsız bakım işini üstlenenler, öteki bayanlar oldu. Ablalar, anneler, kayınvalideler oldu. Yani bu süreçte bayanların işlerinin devam etmesini destekleyenler tekrar bayanlar oldu diyebiliriz” diye konuştu.
“KADINLARIN KELAM SAHİBİ OLABİLDİĞİ AZ SEKTÖRLERDEN”
Sıhhat kesiminin, başka dallara kıyasla, bayanların kelam sahibi olabildiği ender alanlardan biri olduğunu aktaran Kapancı, “Dünya genelinde bayanların idarede yer aldığı oran yüzde 26 civarında. Ülkemizde yüzde 16’larda. Bizim hastane kümemizde ise bu ortalama yüzde 60 oranında. 200’e yakın yönetici konumunda çalışan arkadaşımız var. Bunların yüzde 60’ını bayan yöneticiler oluşturuyor. Sıhhat bölümünde bayanların daha çok misyon alıyor olması, idare takımlarının da bayanlardan oluşuyor olması, bayanların çalışma hayatı ve meslekleri açısından sıhhat kesimini avantajlı pozisyona getiriyor” dedi.
“HEMCİNSLERİMİN VE MESLEKTAŞLARIMIN GÖZÜ PEK OLMALARINI TEMENNİ EDERİM”
8 Mart Dünya Bayanlar Günü’nde hemcinsleri ve meslektaşları için iyi dileklerde bulunan Kapancı, “Ülkemdeki bayanların, Türkiye’nin cumhuriyet ile bir arada avantajlı durumunu daha da avantajlı hale getirmek için ve çalışma alanında hem iş gücüne katılmak hem de idare basamaklarında vazife almak için uğraşlarını devam ettirmelerini ve talepkar olmalarını temenni ediyorum. Cumhuriyet ile bir arada bayanların eğitim süreçlerinde, erkeklerle eşit hale gelmesini sağlayan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’ndan, Türk Uygar Kanunun’ndan ve seçme ve seçilme hakkı ile birlikte elde ettiğimiz avantajlı durumu çalışma hayatında da avantajlı hale getirebilmek ismine hem eğitim süreçlerinde hem girişimcilik süreçlerinde hem de iş gücüne iştirak süreçlerinde bahadır olmalarını tavsiye ediyorum. Hemşire arkadaşlarıma da bilhassa iş gücü ve idare manasında avantajlı olduğumuz bu meslekte azim ve uğraşla çalışmaya devam etmelerini temenni ediyorum” diyerek kelamlarına son verdi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
Haberler.com
