Diyabet hastaları uzman doktorlarla buluştu

İTİMAT Hastanesi, ’14 Kasım Dünya Diyabet Günü‘ kapsamında seminer düzenledi. Seminerde, İtimat Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kısmı Uzman Doç. Dr. Cüneyd Anıl ve Diyabet Eğitim Hemşiresi Esin Ceylan, diyabet hastaları ile buluştu.

Düzenlenen seminer kapsamında, Doç. Dr. Cüneyd Anıl ve Diyabet Eğitim Hemşiresi Esin Ceylan diyabet hastaları ile bir ortaya gelerek hastalıkla ilgili merak edilen soruları yanıtladı. Diyabet hastalığı ile ilgili bilgilendirmede bulunan Doç. Dr. Anıl, diyabetin kısa ve uzun vadede önemli komplikasyonlara yol açtığını, kronik, ilerleyici bir metabolik bozukluk olduğunu söyledi. Diyabetin kalp krizi, inme, böbrek yetmezliği, görme kaybı ve uzuv kaybına neden olabildiğini belirten Anıl, görülme sıklığının Türkiye’de ve tüm dünyada süratle arttığını kaydetti.

‘İLERLEMESİNİ ÖNLEMEK MÜMKÜN’

Türkiye’de yapılan araştırmalarda 2000’li yılların başlarında yüzde 7 civarında olan diyabet sıklığının, son 10 yılda yüzde 14’lere çıktığını belirten Doç. Dr. Anıl şunları söyledi:

“Özellikle, toplumdaki diyabetin büyük bir kısmını oluşturan Tip-2 diyabet gelişimi için değerli risk faktörleri ortasında toplumumuzun yüzde 30’dan fazlasını etkileyen obezite, genetik yatkınlık, ömür üslubu faktörleri (fiziksel aktivite durumu, beslenme alışkanlıkları, sigara, alkol tüketimi, uyku müddeti gibi) bulunmaktadır. Birden fazla değiştirilebilir olan bu faktörlerle ilgili yapılacak uygulamalarla Tip-2 diyabetin gelişimini ve ilerlemesini belirli derecede önlemek mümkündür. Obezite ve öbür faktörler, insülin direnci ve insülin salıverilmesini etkileyerek, diyabet gelişimine taraf vermektedir. Bu faktörlerin denetimi, diyabet tanısı aldıktan sonra da komplikasyon gelişimini ve ağırlaşmasını engellemeye yardımcı olacaktır.”

‘RİSK FAKTÖRLERİNE NAZARAN DİYABET TARAMASI YAPILMALI’

Şimdi diyabet tanısı almamış bireylerin, risk faktörlerine nazaran diyabet gelişimi açısından taranmasının ve diyabetli bireylerin önerilen aralıklarla denetimlerini yaptırmalarının sürecin idaresinde son derece kıymet taşıdığını belirten Doç. Dr. Anıl, “Tüm diyabetli bireylerin beslenme alışkanlıkları, aktivite seviyeleri, ilaç tedavileri, kan şekeri izlemleri ve komplikasyon taramaları takipleri yapılan merkezde ilgili uzmanlık alanlarının işbirliğiyle yönetilmeli ve bu bahislerdeki eğitimleri güncellenerek devam etmelidir” dedi.

Seminer sonrasında düzenlenen ‘Sağlıklı Öğünümüzü Birlikte Hazırlıyoruz’ atölyesinde ise, İnanç Hastanesi Beslenme ve Diyet Kısmı Uzman Diyetisyen Melis Bengisu Demirci, diyabet hastalarına özel kolay tarifler verdi.

‘DİYABETLİLER İÇİN BİR TEK DİYET ÖRNEĞİ YOKTUR’

Diyabetli bireylerin diyetlerinin de hayat hallerine nazaran farklılık gerektirdiğini tabir ederek, şunları kaydetti:

“Diyabetliler için bir tek diyet örneği yoktur. Diyabet hastalarının beslenmelerinde dikkat etmesi gereken husus başlıkları şu biçimdedir; Beslenme planı hazırlanırken en kıymetli nokta çok kilo fazlalığı yoksa diyabetli kişinin beden tartısını muhafazaya yönelik olmalıdır. Protein, karbonhidrat ve yağlar gereksinmeleri karşılayacak seviyelerde beslenmesinde yer almalıdır. Alkol tüketimi

sonlandırılmalıdır. Günlük su tüketimi artırılmalıdır. İçeriği bilinmeyen besinlerden uzak durulmalıdır. Yağlı ve kızartma sistemi ile pişmiş besinlerden sağlıklı bir hayat ismine uzak durulmalıdır. Şeker-şekerli besinlerden uzak durulmalıdır. Fizikî aktivite kesinlikle günlük yaşama entegre edilmelidir. Tüm besinlerde olduğu üzere meyve tüketiminde bireye özel porsiyon denetimi kesinlikle sağlanmalıdır. Beslenme planı kâfi ve istikrarlı olacak formda uygulandığında kan şekeri olağan düzeylerde kalır. Beslenmenin şahsa özel olduğu unutulmadan, en yanlışsız beslenme modelini bulmak için beslenme ve diyet uzmanınızdan dayanak alınmalıdır.”

– Ankara