57. Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği kapsamında gösterimi yapılan “Kar Kırmızı” isimli yarış sinemasının söyleşisi yapıldı.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen şenlik, sinema söyleşileriyle devam ediyor.
Sinemanın direktörü Atalay Taşdiken ile oyuncular Mustafa Usta ve Özge Gürel, dün gösterimi yapılan sinemayla ilgili izleyici sorularını yanıtladı.
Direktör Taşdiken, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) devrinde gerçekleştirilen şenliğin birinci sinema gösterimini ve birinci söyleşisinin kendilerine denk geldiğini belirterek sineması izleyenlere ve söyleşiye katılanlara teşekkür etti.
Kar Kırmızı’nın yönettiği dördüncü sinema olduğunu söz eden Taşdiken, her bir sinemasının çeşidinin birbirinden farklı olduğunu söyledi.
Bir direktörün daima bir arayış içerisinde olması gerektiğine değinen Taşdiken, yazan, çizen ve yöneten bireylerin kıssa anlatma formları denemesi ve fikirler aramasının kendisine hakikat geldiği için o yoldan gittiğini lisana getirdi.
Sinemasının cinsinin “Türk Western” olduğunu tabir eden Taşdiken, “Bildiğimiz, klasik manadaki Amerikan western sinemalarına bir benzetme uğraşında değiliz. Lakin örtüsü, insan reaksiyonlarıyla bu topraklara ilişkin bir western demek bence yanlış olmaz.” diye konuştu.
Taşdiken sinemanın erkek karakter oyuncusunu, tıpkı vakitte yakın arkadaşı Mustafa Usta’yı düşünerek yazdığını belirterek “Mustafa da beni yanıltmadı. Çok hayal ettiğim bir oyunculuk yaptı.” dedi.
“Zorlayıcı bir zamandı”
Oyuncu Mustafa Usta da direktör Taşdiken’in hayalini gerçeğe dönüştürdükleri için keyifli olduklarını söyledi.
Sinemada, kendisini hocasına teslim ettiğini anlatan Usta, şunları kaydetti:
Zira o sinemasını bana teslim etti, ben de kendimi ona teslim ettim. Bu türlü kolektif bir şey oldu. O samimiyette sanıyorum sinemaya geçti. Zira, çok fazla his geçişi olan, çok da fazla alışmadığımız bir erkek kahramanın, Yusuf karakterinin, yeni bir çözümlemesi, yeni bir karşılığını oluşturduk. Zorlayıcı bir vakitti. Lakin sinemalar direktörlerin çocukları. O çocukları nasıl yaratmak istiyorlarsa, onun içinde bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Oyuncunun birden fazla vakit bu cins direktör sinemalarında bunu yapması lazım. Zira, tabi olduğunuz vakit sizi çok hakikat bir yere gerçek yönlendiriyor.”
Oyunculardan Özge Gürel ise sinema öncesinde çok fazla soru soran bir oyuncu olduğunu, aldığı yanıtlardan sonra kendisini direktöre teslim ettiğini belirtti.
Direktör Taşdiken’in tüm sorularına açık yüreklilikle karşılık verdiğini aktaran Gürel, bu sayede ortalarında inanç oluştuğunu söyledi.
Sinemadaki karakteri birçok örneğinin etrafında olduğunu, o yüzden karakteri oynarken hiç zorlanmadığını tabir eden Gürel, bu türlü bir sinemanın içerisinde olmanın kendisi için çok değerli olduğunu lisana getirdi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Sinan Özmüş
Haberler.com
