CHP Genel Lider Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Muharrem İnce’nin CHP’den istifa etmesine ait, “Bu partinin gerçek evladı olduğunu tez edenlerin Cumhuriyet Halk Partisini Cumhur İttifakı ağzıyla suçlayarak partiden ayrılmalarını yanlışsız bulmuyoruz.” dedi.
CHP Merkez İdare Heyeti (MYK), Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantı sürerken açıklamada bulunan Öztrak, toplantıda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hadise sayıları, aşı tedariki ve aşılama süreciyle ülkedeki ekonomik durumun gündeme alındığını belirtti.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Melih Bulu’yu öğrenciler, öğretim üyeleri, üniversite işçileri ve toplumun vicdanının istemediğini savunan Öztrak şöyle konuştu:
“Milletimizin kahir ekseriyeti, AK Parti ve MHP seçmenleri de dahil, ‘Üniversitelere siyasi kayyumlar atanmasın’ diyor. Kayyum kendisine yardımcı bulamıyor. Öğretim vazifelileri, bu kayyumla çalışmak istemiyor. Demek ki bu işte bir yanlışlık var. Lakin Erdoğan yanlıştan dönmek yerine, yeni yanlışlara imza atmaktan çekinmiyor. İstenmeyen siyasi kayyuma İdare Şurası ve Senato oluşturmak için Boğaziçi Üniversitesine gecekondu fakülteler açma kararı veriyor.
Öğrencilerin, öğretim üyelerinin, milletin vicdanının kabul etmediği kayyum için huruç harekatı başlatıyor. Hata örgütü başkanlarından referans mektubu alıyor. Kayyuma yeraltı dünyasından takviye topluyor. Hal bu türlü olunca insan ister istemez düşünmeden edemiyor, ‘Yoksa Boğaziçi’nde de bir kupon arazi işi mi var’ diye.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Osman Kavala denilen, bu ülkede adeta Soros ofisi olan, temsilcisi olan kişinin karısı da tekrar birebir biçimde Boğaziçi Üniversitesinde bu provokatörlerin içinde yer alan bir bayandır.” kelamlarını eleştiren Öztrak, “Cumhurun başı olduğunu söyleyen, herkesi kucaklaması gereken bir makamda oturan birine yakışıyor mu bu cümleler?” dedi.
“Memlekette Sorosçuluk hata mu?” sorusunu yönelten Öztrak, bir fotoğraf göstererek, “Bu memlekette, Soros ile tıpkı yemek masasına oturan tek parti önderi Erdoğan’dır. Davos toplantılarında Soros’a dönüp ‘Türkiye’nin açık toplumu biziz. Bizi destekleyin’ diyen de Erdoğan’dır.” tabirini kullandı.
“Daha evvel istifanızı tekraren istedik”
Kusurdan dönmenin yollarından birinin de istifa müessesi olduğunu belirten Öztrak, “Biz bu müesseseyi Boğaziçi’ne atanan kayyuma hatırlatınca, Erdoğan sonlanmış. ‘Yürekleri yetse Cumhurbaşkanı da istifa etsin diyecekler.’ demiş. Sayın Erdoğan, istifanızı istemek için yüreğe gerek yok. Bunu istemek en natürel vatandaşlık hakkımızdır. Daha evvel istifanızı tekraren istedik. Lakin kulağınızın üstüne yattınız.” diye konuştu.
Öztrak, muvaffakiyetin iyi idareyle sağlandığını, kamu vazifesinde muvaffakiyetin sırrının ise liyakat olduğunu lisana getirdi.
Salgında tüm dünyanın yurttaşlarına yardım yağdırdığını söz eden Öztrak, G20’nin gelişen ekonomilerinin ulusal gelirlerinin ortalama yüzde 3,3’ü kadar bütçeden vatandaşlarına dayanak verdiğini kaydetti.
Öztrak, “Milletine hak ettiği takviyesi veremeyen, borca batırıp insanlarını canına kıyma noktasına getiren bir hükümet var. Bu hükümet görevini yapamayan bir hükümet. Görevini yapamayan yüreği varsa o koltukta oturmaz, istifa eder.” dedi.
“Anayasa’yı şahsım rejimine uyduralım demeye başladılar”
“Türkiye’yi uçuracak dediğiniz bu ucube rejim 2,5 yılda iflas etti.” diyen Öztrak, yüzde 50+1’in tehlikeye girdiğini ileri sürdü.
Öztrak, “Şimdi küçük ortaklarıyla birlikte, ‘Şahsım rejimi Anayasa’ya uymadı, Anayasa’yı şahsım rejimine uyduralım’ demeye başladılar. Milletin ıstırabı ortadayken, ellerinde kalan çürük malı, bu ucube rejimi, millete yine pazarlamaya kalkıyorlar. Bu ucube ‘şahsım rejimi’ milletimize uymadı. Milletimizin cebini yaktı, tenceresini boşalttı. Bu ucube şahsım rejimine uygun Anayasa’yı tartışmak, abesle iştigaldir. Boş iştir. Milletin vaktini çalmaktan öbür bir şey değildir.” formunda konuştu.
“Din adamı kisvesine bürünmüş bir bezirgan” için AK Parti’li birtakım vekiller ve valinin bir anma programı düzenlediğini söz eden Öztrak, “Azıcık haysiyet, gurur ve onur kırıntısı var ise bu rezaletin sorumluları milletten özür dilerler ve derhal istifa ederler. Siz kim, Atatürk’ten, Cumhuriyet’ten hesap sormak kim? Herkes yerini, haddini bilsin.” dedi.
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli’ye “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan taarruzlar, hakaretler artık sineye mi çekiliyor?”, “Bu mudur milliliğiniz?” sorularını yönelten Öztrak, “Bu edepsizliğe sessiz kalınırsa Cumhur İttifakı, Cumhuriyet düşmanlarının ittifakı olur.” sözünü kullandı.
“Devlet memuru millete ve devlete karşı mesuldur”
Öztrak açıklamasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“Muharrem İnce partiden istifa ederken birtakım ithamlarda bulundu. İnce’nin istifasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Öztrak, “Cumhuriyet Halk Partisi asırlık bir çınardır. Bu partinin gerçek evladı olduğunu argüman edenlerin Cumhuriyet Halk Partisini Cumhur İttifakı ağzıyla suçlayarak partiden ayrılmalarını hakikat bulmuyoruz. CHP Kurtuluş Savaşı meydanlarında kurulmuştur. CHP, 1919’da neredeyse 1923’te neredeyse bugün de oradadır. Bu açıklamayı yapan Sayın İnce’nin Cumhurbaşkanı adayı olduğu 2018’de neredeyse CHP, 2020’de de birebir yerdedir.” karşılığını verdi.
İnce’nin istifasının partiye ulaşmasına ait de Öztrak, “İstifanın Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla e-Devlet’ten yapıldığı vakit ulaşacağı, istifada kelamlı beyanın temel olduğu” değerlendirmesinde bulundu.
“CHP Genel Lideri Sayın Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de metro açılışı esnasında ‘Bizim belediyelerimiz daha ucuza borçlanıyor’ kelamlarına Maliye ve Hazine Bakanlığından kınama geldi. Bu hususa ait değerlendirmeniz nedir?” sorusuna karşılık Öztrak şu karşılığı verdi:
“Bu açıklamayı çok yadırgadım. Bu açıklama aslında bu ülkenin içinden geçmekte olduğu büyük devlet krizinin en hoş göstergelerinden biridir. Yani ‘Damat bakan devletin geleneklerini bilmiyor.’ diyorduk, yeni atanan Bakan sayın Elvan’ın devlet adabını, devlet memurluğunun ne olduğunu bildiğini düşünüyorum. Ana muhalefet partisi başkanıyla polemiğe girmek, hem de kendi kurumunu bu polemiğe sokmak, korsan bildiri misali kınama yayınlamak devletin hangi geleneğinde var? Diyeceğin varsa açıklamanın altına kendi ismini koyarsın açıklamanı yaparsın. Kuruma kınatmak ne oluyor?”
“AK Parti’lilerin ‘Erdoğan’ın yanındayız’ başlığıyla başlattığı toplumsal medya kampanyasına birçok vali de takviye verdi. Geçtiğimiz günlerde de siyasette militan tartışması yaşanmıştı. Siz bu paylaşımları ve bu dayanağı nasıl yorumlarsınız?” sorusunu Öztrak, “Açıkçası maskaralık. Vali devlet memuru. Devlet memurunun hem de vilayetteki en yüksek devlet memurunun AK Parti’nin eş vilayet lideri üzere davranması kabul edilemez. Davranırsa devlet memuru olamaz. İstifa edersin siyaset yaparsın. Devlet memuru rastgele bir partiye değil millete ve devlete karşı mesuldur. Bunu yalnızca valiler yapmıyor yalnız iş ulusal eğitim müdürlerine kadar inmiş vaziyette. Kendini AK Parti’ye karşı mesul hisseden memurlar bunun sonuçlarına da katlanırlar.” halinde yanıtladı.
“Korkuyla hükümet olunmaz”
“Sağlık Bakanlığının ve uzmanların kalabalıklardan uzak durulması tarafında ihtarları var. Buna rağmen AK Parti kongreleri önemli kalabalıklarla yapılmaya devam ediyor. Bu mevzuyu nasıl değerlendirirsiniz?” sorusu üzerine Öztrak, toplumsal araya uymadan müzikli türkülü toplantı yapılan tek tertibin AK Parti vilayet kongreleri olduğunu öne sürdü. Öztrak vatandaşa yasak olan her şeyin AK Parti’ye hür olduğunu savundu.
– “Yatarı olmayan bir hatanın tutuklaması da olmamalı”
“Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili yaşananlarda son olarak öğrenci Beyza Buldağ için tutuklama kararı verildi. Öğrencilerin tutuklanmalarının hukuksuz olduğuna ait reaksiyonlar de var. Sizin bu tutuklamalara ait yorumunuz nasıl olacak?” sorusu üzerine Öztrak, öğrencinin tutuklanmasını gerektirecek ortada bir tüzel münasebetin olmadığını, yazılan mektupta Cumhurbaşkanı’na hakaret, halkı kin ve nefrete tahrik bulunmadığını argüman etti.
Öztrak, “Diyelim ki var, olsa bile bu hataların yatarı yok. Yatarı olmayan bir cürmün tutuklaması da olmamalı. İktidar dehşetleri nedeniyle gencecik yavrularımıza eziyet ediyor, dehşetle ülke yönetilmez, dehşetle hükümet olunmaz.” dedi.
Mahkemenin Enis Berberoğlu kararı
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesinin kararına atfen Enis Berberoğlu hakkında yargılamanın tekrar yapılmasını talep ediyor ve mahallî mahkemeye dokunulmazlık vurgusuyla Berberoğlu’nun şu an prestijiyle milletvekili olduğunu hatırlatıyor. Sizin bu gelişmelere ait yorumunuz nasıl olacak?” sorusuna karşılık Öztrak, “14. Ağır Ceza Mahkemesi kararını verdi olağan Anayasa Mahkemesinin ikinci ikazından sonra. Bu bizim içimizi acıtıyor. Bu karar da UYAP’ta yayınlandı. Mahkeme kararının bir an evvel Adalet Bakanlığına gelmesi, Bakanlığın da saniye kaybetmeden bunu TBMM’ye göndermesi gerekir, TBMM Lideri da birinci oturumda bu kararı okutarak arkadaşımızın gasbedilen hakkının iadesini sağlamalıdır.” değerlendirmesini yaptı.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘CHP parçalanmaya başladı’ dedi. Bu kelamlara ait sizin yorumunuz ne olacak?” sorusuna Öztrak, “Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış. CHP asırlık çınardır. Sel sarfiyat kum kalır, rüzgar kayadan ne alır?” cevabını verdi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Merve Yıldızalp Özmen
Haberler.com
