Son dakika: Çıldır Gölü'nde yeni bir kuş türü gözlemlendi

Kars-Ardahan hududunda yer alan ve kışın üzerinde “Eskimo” adabı balık avcılığı ile atlı kızakla gezinti yapılan Çıldır Gölü‘nde “sütlabi ördeği” tespit edildi.

Kışın yüzeyinin büsbütün buzla kaplanması nedeniyle yerli ve yabancı turistleri cezbeden Çıldır Gölü, yazın da doğal hoşlukları ve kuş cinsleriyle isminden kelam ettiriyor.

Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Taşbaşı köyü mevkisinde çalışma yapan KuzeyDoğa Derneği takımı, gölde sütlabi ördeğinin varlığını tespit etti.

“Bugüne kadar görmemiştik”

Çıldır Gölü’nün hem yaz hem de kışın büyük kıymete sahip olduğunu anlatan Çoban, “Doğu Anadolu Bölgesi’nde en büyük göllerden olan Çıldır Gölü’nde yaptığımız gözlemlerde daha evvel Kars’ta görülmemiş sütlabi ördeğini tespit ettik. Doğal kış için beklediğimiz cinsler ortasındaydı lakin bugüne kadar görememiştik.” dedi.

Çoban, Kars’taki sulak alanların bu yıl erken buzla kaplandığını belirterek, şöyle konuştu:

“Bu sene süratli bir soğuma gerçekleşti. Bu nedenle Doğu Anadolu’daki birçok sulak alan dondu. Çıldır Gölü’ndeki sulak alan, gölün ana damarlarından biri ve donmadı. O nedenle etraftaki bütün kuşlar buraya toplandı. Bu sütlabi ördeği de buraya toplanan kuşlar ortasında tespit ettiğimiz bir birey. Keşfettiğimiz sütlabi ördeği, kış formunda ve bir yaşındaydı. Bu hoş bir keşif zira Türkiye’de çok fazla alanda gözükmüyor.”

Kars’taki kuş çeşidi 307’ye yükseldi

Sütlabi ördeğinin Çıldır Gölü’nde görülmesiyle Kars’taki kuş cinsinin 307’ye yükseldiğini bildiren Çoban, kışın her tarafın donması nedeniyle kuşların su olan yerlerde toplandığına işaret etti.

Çoban, sulak alanların kuş çeşitlerinin gözlenmesi ve kayıt altına alınması bakımından ehemmiyetine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Ördek, denizcil bir cins, baktığınız vakit daha çok deniz ve sulak alanların birleştiği yerlerde, biraz daha ağaç ve ormana gereksinim duyuyor. En değerli özelliği aslında yuvalarını ağaçlardaki deliklere yapıyor ve yavrularını orada yetiştiriyor. Yavruları büyüyünceye ve muhakkak bir vakte gelinceye kadar hiç suyu görmüyorlar. Sonra o yuvalardan atlayarak suya ulaşmaya çalışıyorlar.”