Bakan Çavuşoğlu: AB'nin samimi, stratejik davranması gerekiyor

DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Türkiye-Avrupa Birliği (AB) bağlantılarının aralık katedebilmesi için geçmişteki yanılgıların tekrar edilmemesi, AB’nin samimi, stratejik davranması gerekiyor” dedi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Slovakya Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Ivan Korcok ile bakanlıkta bir ortaya geldi. Bakan Çavuşoğlu ve Korcok, görüşmenin akabinde ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, iki ülke ortasında diyaloğun devam etmesini istediklerini, ticaretin pandemiye karşın arttığını söyledi. Bölgesel hususları da ele aldıklarını belirten Bakan Çavuşoğlu, “Türkiye AB ilgileri, Doğu Akdeniz‘deki son durumları değerlendirdik. Slovakya’ya AB üyelik sürecimize verdikleri takviyelerden ötürü teşekkür ediyoruz” dedi.

‘AB’NİN SAMİMİ, STRATEJİK DAVRANMASI GEREKİYOR’Bakan Çavuşoğlu, AB üyelik sürecinde yavaşlama olduğunu belirterek, “Türkiye-AB bağlantılarının uzaklık katedebilmesi için geçmişteki kusurların tekrar edilmemesi, AB’nin samimi, stratejik davranması gerekiyor. FETÖ 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün akabinde devrin AB önderleri, ‘darbeden sonra Türkiye’ye kâfi takviyesi veremedik’ diye özür diledi. Sonuçta Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı en önemli tehditte bile AB, ‘stratejik kıymetini biliyoruz’ dediği Türkiye’yi yalnız bıraktı. Maalesef bu müzakerelerin durmasından sonra elimizde bir tek göç mutabakatı vardı. 2016’dan bu yana Türkiye bu mutabakat gereği yükümlülüklerini yerine getirdi, AB ise getirmedi, getirmek istemedi. Son 1 yıl içinde yaşanan gerginliklere baktığımız vakit, AB kendi pahaları ile çelişme kıymetine, haksız olduğunu bile bile dayanışma anlayışı çerçevesinde, tamamen Türkiye’nin aleyhinde oldu ve üyesi ülkelerin haksız siyasetlerini desteklemek durumunda kaldı. Aralık doruğu ile bunları geride bıraktığımızı umut ediyoruz. Aralık tepesinin sonuç bildirgesi olumluydu, biz de olumlu adımlar atmaya başladık, artık olumlu atmosfer var” diye konuştu.’ARTIK SOMUT ADIM ATMA ZAMANI’Bakan Çavuşoğlu, somut adımların atılması gerektiğine vurgu yaparak, önlerinde değerli bir fırsatın bulunduğuna dikkat çekti. Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “Bu olumlu atmosferi değerlendirip ilerleme kat edebileceğimiz alanlarda somut adımlar atacak mıyız, atmayacak mıyız? Olumlu atmosfer bir noktaya kadar iyi; fakat bunun sürdürülebilir olması için karşılıklı adımları atmamız lazım. Bizim AB’den beklentilerimiz pek sarih. Türkiye üye ülkedir; Batı Balkanlar, Türkiye ayrımı yapmak yanlışsız değil. Biz bu güne kadar verdiğimiz kelamları tuttuk, bundan sonra da tutarız, önümüze siyasi mahzur çıkmasın. Somut adımlar atma konusunda ise bizim önümüzdeki süreçte gümrük birliği muahedesinin güncellenmesini başarabiliriz, her iki tarafın da faydasına. Tıpkı biçimde vize serbestisi konusunda da somut gelişmeler kaydedebiliriz, bu da bizim elimizde. Bugüne kadar tüm zorluklara karşın işleyen göç mutabakatının güncellenmesi konusunda AB ve üye ülkeler ile hemfikiriz. Lakin onun güncellenebilmesi için bizim tekliflerimize AB’nin geri dönmesi gerekiyor. Doğu Akdeniz konferansını teklif ettik, hakça paylaşım konusunda, şimdi o teklifimize de bir karşılık gelmedi.”‘AB’NİN VAKTE OYNAMAMASI GEREKİYOR’

Çavuşoğlu, müspet atmosferin iyi; lakin artık somut adım atma vakti olduğunu vurgulayarak, “Yani AB’nin vakte oynamaması gerekiyor ve bu üyelik konusu diğer bir mevzu, çok kolay olmadığını ben de biliyorum. Ancak uzaklık kat edebileceğimiz, iki tarafın da faydasına olan hususlarda bile AB’nin vakte oynamaması gerekiyor. Dost olarak bunu açıkça söylüyorum. Önümüzdeki tepede biz ‘ilave yaptırım olacak mı, olmayacak mı’ bunları konuşmak istemiyoruz. Biz önümüzdeki süreçte AB ile bu ortak alanlarda münasebetlerimizi nasıl geliştirebiliriz, nasıl adımlar atabiliriz buna odaklanıyoruz. Biz Türkiye olarak bu bahiste samimiyiz. Biz Türkiye olarak ilgilerimizi daha da geliştirmeye hazırız. Yargı ıslahatı, insan hakları aksiyon planı, ekonomik ıslahat üzere alanlarda attığımız, atacağımız adımlar da bu süreci destekleyici olacaktır. Lakin burada da AB çıpasının hiçbir vakit kaybolmaması gerekiyor” tabirlerini kullandı.