BBP Genel Lideri Mustafa Destici, İYİ Parti’nin açıkladığı Artagan Projesi’ne ait, “Türk toplumunda, tam köleliğin tesisi olacak olan bir tahakküm projesine ‘bolluk ve rahmet’ manasına gelen eski Türkçe bir isim koymaları manidardır. Artagan Projesi kamuflajdan öbür bir şey değildir???????.” dedi.
Destici, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Yunanistan’ın Olympiakos futbol kadrosu ile hazırlık maçı yapmak üzere Atina’ya giden Galatasaray futbol ekibine yönelik muamele nedeniyle Yunanistan’ı kınadı.
Mustafa Destici, Yunanistan’ın bu kararı tek başına alacak güce sahip olmadığını, onu kışkırtan güçlere güvenerek bu türlü bir karar aldığını belirtti.
Yunanistan yargısının “Türk” kimliğini yok sayan kararlar aldığını anımsatan Destici, “Dış alakalarda mütekabiliyet temeldir. Dün ben Trakya ve adalar bölgesindeydim. Adalardaki bütün kiliselerin ve azınlık kapılarının kapısında ‘Rum’ ibareleri var. Mütekabiliyet unsurunu işletelim ve bütün buralardaki ‘Rum’ ibaresini kaldırıp Rum kökenli olanlar için Ortodoks okulu yahut kilisesi; Ermeni kökenli olanlar için de Gregoryen Hristiyan sözünü asarak mütekabiliyet temelinin gereğini yapalım. Yunanistan bu kararından vazgeçene kadar, Batı Trakya ve Yunanistan’ın öbür bölgelerindeki Türk azınlığını tanıyana, Lozan’a uyuncaya ve AİHM kararlarını uygulayana kadar bunu gerçekleştirelim.” diye konuştu.
Kadıköy’deki bir kilisenin duvarına çıkılarak yapılan saygısızlığı kınayan Destici, Türkiye sonları içerisinde yaşayan tüm vatandaşların ibadet hürriyetlerinin garanti altında olduğunu kaydetti. Destici, hangi dine ilişkin olursa olsun bütün ibadet yerlerinin kutsal olduğunu, tüm insanlığın bunlara hürmet göstermesi gerektiğini lisana getirerek, “Eğer oburlarının kutsalına hürmet duymazsak onlar da bizim kutsallarımıza hürmet duymaz.” sözünü kullandı.
“Varlığına müsaade verilmemeliydi”
Destici, vakıflara ilişkin mülkleri kiralayan esnaftan bir yıl kira alınmamasını, esnafa nakit dayanak verilmesini, kısa çalışma ödeneğinin devam etmesi ve SGK borçlarına yönelik de kimi adımların atılmasını istedi.
Milletin, 15 Temmuz’da devletine kahramanca ve kararlılıkla sahip çıktığına dikkati çeken Destici, şöyle devam etti:
“Devletin rastgele bir idari alanında, bilhassa güvenlik kuruluşlarında; emniyette, Türk Silahlı Kuvvetlerinde, devletin yargı ve istihbarat kurumlarında bilinmeyen ya da açık bir örgütlenme içerisinde olan rastgele bir topluluğun, hangi maskeyi takarsa taksın, beğenilen görülmesine, olağan sayılmasına hatta varlığına müsaade verilmemeliydi. Bu kabul edilemez ihmal, yaşadığımız ve kıyısından döndüğümüz felaketler göz önüne alındığında yarınlarla ilgili devletimizin ve milletimizin ilerlediği istikbale ışık tutmalıdır.”
“Belli ki vazife İYİ Parti’ye düşmüş”
İYİ Parti’nin açıkladığı “Artagan Projesini” anımsatan Destici, bu “sözde projenin” 40 yılı aşkın müddettir dünyanın gündeminde olduğunu belirtti.
Açıklanan projeye birinci anda bir mana veremediklerine işaret eden Destici, şunları kaydetti:
“Atatürkçü ve ulusalcı olduğunu söyleyen bir partiden böylesi bir çıkış bizi hayrete düşürdü. Nakit kullanımının yok edilmesi, özünde ulusal devletleri tüm kurumları ile yok etmeyi amaçlayan bir programın en değerli parametrelerinden biridir. Bu mevzuyu ülkemizde birinci olarak kimin gündeme getireceğini merakla bekliyorduk. Aşikâr ki misyon İYİ Parti’ye düşmüş. Bugün ulusal devleti yok edecek adımları atıyorlar. Türk toplumunda tam köleliğin tesisi olacak olan bir tahakküm projesine ‘bolluk ve rahmet’ manasına gelen eski Türkçe bir isim koymaları da manidardır. Artagan Projesi kamuflajdan diğer bir şey değildir. Bu projenin örneklerini Nazi Almanya’sı yahut Stalin Rusya’sında da gördük. Piyasanın nakitsiz hale getirilmesi ilerlemenin doğal bir kademesi değildir. Çok daha derin bir planın kıymetli bir uygulama safhasıdır.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Adem Balta
Haberler.com
