Rosi tekniği, kısırlık sorunu olan erkeğe, baba olma umudu veriyor

Bayan Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof.Dr. Timur Gürgan:

“Hiç çocuk sahibi olma ümidi kalmayan, erkek kısırlığı olan çiftlerde çocuk umudunun doğduğunu gördük”

“Hiç spermi olmayan, testislerinde bile hareketli yahut olgun sperm görülmeyen çiftlerde, Rosi tekniğiyle sonuç elde ettik”

“Üroloji Uzmanı Prof.Dr. Ahmet Hakan Haliloğlu:

“Sperm hücresi olmayan genç erkeklere umut vaat eden bir yöntemdir”

“Klinik Embriyoloji Uzmanı Dr. Halil Ruso:

“Türkiye’de bu teknikle canlı doğum elde ettik, bir tane devam eden gebeliğimiz var şuan”

ANTALYA – Bayan Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof.Dr. Timur Gürgan, Round Spermatid Enjeksiyonu “Rosi” tekniğiyle, “Artık hiç çocuk sahibi olma ümidi kalmayan, erkek kısırlığı olan çiftlerde çocuk sahibi olma umudunun doğduğunu gördük” dedi.

“Gebelik talihi veren bir teknik”

Bu çalışmaları kongrede iftiharla sunduklarının altını çizen Gürgan, “Rosi, sıfır gebelik bahtı olan bir erkeğin, yüzde 15 ile 19 ortasında gebelik talihi veren bir teknik. Hiç spermi olmayan, testislerinde bile hareketli yahut olgun sperm görülmeyen çiftlerde Rosi tekniğiyle sonuç elde ettik. Erkekle ilgili sorunların tahlilinde Haliloğlu ve Ruso’nun hem Japonya’yla hem de Türkiye’deki çalışmalarındaki bilimsel emekleri ve sonuçlarıyla bunu elde ettik” diye konuştu.

“Ülkemizde de artan bir problem”

Ahmet Hakan Haliloğlu ise, Rosi tekniğiyle ilgili olarak, “Erkek kısırlığı tüm dünyada olduğu, ülkemizde de git gide artan bir sorun. Erkek infertilitesinde hiç sperm olmama durumu, bilhassa infertilite ile uğraşan çiftlerimizde muvaffakiyet bahtını kıymetli ölçüde düşüren bir sorun. Bu hastalarımızda yapılacak süreçlerle birlikte, sperm bulunamadığı takdirde uygulanan bir prosedür. Tam olarak hareketli ve olgun hala gelmemiş genç sperm hücrelerini, özel bir elektrik gücü ile aktive edip, ağır bir laboratuvar ortamında, birden fazla süreçle aktive ederek, yumurtanın döllenmesi aslına dayanıyor” tabirlerine yer verdi.

“Sperm hücresi olmayan erkeklere umut”

Haliloğlu, sperm hücresi bulunmayan erkeklerde, olağan tüp bebek tedavisine nazaran düşük bir ihtimalle de olsa gebelik bahtı vermesi açısından Rosi’nin kıymetli bir usul olduğunun altını çizdi.

2015 yılında tekrar gündeme gelen formülün 2 yıldır Türkiye’de de uygulanmaya başladığını işaret eden Haliloğlu, “Başarılı sonuçların alınmasıyla bir arada, en azından sperm hücresi olmayan genç erkeklere umut vaat eden bir yöntemdir” dedi.

“Eskiye nazaran kısırlık artıyor”

Erkek kısırlığının artma nedenlerini tam olarak söylemenin sıkıntı olacağını belirten Haliloğlu,” Çevresel faktörlerin değerli olduğunu biliyoruz. Artık toplu halde yaşıyoruz. Çevresel faktörlerle bir arada radyasyon olsun, çevresel toksinler olsun erkeklerde sperm sayısını ve kalitesini malasef makûs tarafta etkiliyor. Erkeklerde daha eski periyotlara nazaran daha ağır kısırlığın görüldüğünü biliyoruz” diye konuştu.

“Canlı doğumumuz var, bir gebelikte takibimizde”

Halil Ruso, infertilite menide hiç sperm görülmeme durumunun toplumda yüzde 1 oranında olduğunu kaydetti.

Kısırlık tedavisi gören çiftlere bakıldığında bu oranın yüzde 15-20’lere kadar çıkabildiğine değinen Ruso, “Bu çiftler için cerrahi bir yolla sperm arayışına gittiğimizde, sperm bulma oranı kabaca yüzde 50’lerde. Yani bu çiftlerin yarısında sperm çıkmayacaktır. Bu sperm çıkmayan çiftlerin muhakkak yüzdesi de izole bir küme, bunların da yüzde 20-25’i oranında yuvarlak hücre dediğimiz Rosi için kullanabileceğimiz hücreler çıkabiliyor. Bu hücrelerle muhakkak başlı özel metotlarla, döllenmelerine yardımcı olduğumuzda, bu yumurtalarda yüzde 50 üzere bir döllenme oranı elde etmek mümkün. Sonrasında geliştirilen embriyoları transfer ettiğimizde ise yaklaşık yüzde 10-15 civarında gebelik elde ediyoruz. Bunlardan da meskene canlı bebek götürme oranı yaklaşık yüzde 8 dolaylarında gözüküyor. Bizde Türkiye’de bu teknikle canlı doğum elde ettik. Bir tane devam eden gebeliğimiz var şuan için, yurt dışında takibine devam ediyoruz. Birde canlı doğumumuz var. Bebeğimizde ve annesinde de rastgele bir eza görülmüyor” tabirlerine yer verdi.