DSP Genel Lideri Önder Aksakal, sendika temsilcileri, patron ve hükümet temsilcilerinin “insana yakışır” bir taban fiyat belirlemeleri gerektiğini belirtti.
Aksakal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ekonomik kriz olduğunu, bugüne kadar uygulanan iktisat siyasetlerinin olumsuz sonuçlar yarattığını, bu sonuçların tesiri altında halkın ne yapacağını bilemediğini söz etti.
İktisatta yaşananlar sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme” temelinde siyaset değişikliğine gittiklerini açıklamasını olumlu karşıladıklarını kaydeden Aksakal, “Ancak bununla birlikte, bu türlü bir strateji değişikliğinin 19 yıldır sürdürülen ‘kazan kazan’ kıyafeti giydirilmiş ‘rant iktisadının paydaşları’ tarafından nasıl değerlendirileceği konusunda temkinli duruşumuzu da korumak zorundayız.” dedi.
Aksakal, şöyle konuştu:
“Kalıcı ve tesirli bir üretim sisteminin öncüsü mutlak surette devletin şahsen kendisi olmalıdır. O takdirde özel kesim inançlı mecralarda yeni yatırımlara yönelebilecektir. Aksi halde altı doldurulamayan vaatlerle hiç kimse sermaye getirmez, maceraya girmez.
Münasebetiyle döviz, altın, Türk lirası cinsinden yastık altındaki kaynakların iktisada katılması, yerli yahut yabancı bölümlerce yatırım yapılması beklentisi içindeki Sayın Cumhurbaşkanı, vakit geçirmeden bu iktisat siyaset değişikliğinin ismini Karma İktisat Sistemi olarak tanımlamalı, bu sistemin acilen hayata geçirilmesi için yasal altyapıyı oluşturmak üzere TBMM’de gerekli teşebbüsleri başlatmalıdır.”
“İlk yanlış, mevcut enflasyonun tespitinde yapıldı”
Aksakal, 1 Aralık’ta çalışmalarına başlayan Taban Fiyat Tespit Kurulunun, yapılan ikinci toplantı sonrasında toplumsal beklentiyi karşılayacak bir ölçü için itimat verici yaklaşımdan uzak imaj sergilediğini savunarak, açıklanacak 2022 yılı taban fiyat ölçüsünün belirlenmesinde sendika liderlerinin dirayetli tavırlarının tesirli olacağını kaydetti.
Taban Fiyat Tespit Komitesinin bugünkü toplantısını tamamladığını anımsatan Aksakal, 3 bin 900 liranın altında bir sayının tespit edilecek üzere göründüğünü söyledi.
Birinci yanlışın mevcut enflasyonun tespitinde yapıldığını ve bu yanlış üzerine bir fiyat siyaseti bina edilmeye çalışıldığını öne süren Aksakal, gerçek enflasyon sayısı ile TÜİK’in açıkladığı enflasyon sayısı ortasında uçurumlar olduğunu savundu.
Yarının Dünya İnsan Hakları Günü olduğuna işaret eden Aksakal, “Asgari Fiyat Tespit Kurulunda yer alan başta çalışanlarımızın hak ve menfaatlerini muhafaza sorumluluğunu taşıyan sendika temsilcilerimiz olmak üzere, patron ve hükümet temsilcilerinin İnsan Hakları Günü yıl dönümünde ‘insana yakışır’ bir fiyat belirlemeleri gerekir.” dedi.
Aksakal, fiyatın 4 bin 580 lira olarak belirlenmesinin dar gelirli insanlara bir nebze soluk aldırabileceğini lisana getirdi.
AA – Son Dakika Haberleri
Haberler.com
