AK Parti Küme Başkanvekili Cahit Özkan, “Hakimlerin, avukatların hali, ne hayat üslubuna ne inanç tercihine ne de üye oldukları avukatlık barosuna nazaran değişmelidir. Türkiye bunları aşmalıdır.” dedi.
Özkan, Mecliste, Avukatlık Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne ait düzenlediği basın içtimasında gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
PARTİ BAROLARI KELAM KONUSU MU?
Özkan, “Hakimlerin, avukatların vaziyeti, ne ömür usulüne ne inanç tercihine ne de üye oldukları avukatlık barosuna nazaran değişmelidir. Türkiye bunları aşmalıdır. Bunları geçmişte önümüze tez olarak getirenler yapılan ıslahatlar önünde haklı ve akıllıca noktada olmadıklarını görmüştür. Bu noktada da Türkiye, mesleğe odaklanmış, hukukun ve hukukçu kalitesini artırmaya dönük yeni barolarla, olması gerektiği üzere, Anayasa ve maddelerde taraf alan yordam ve esaslarla çalışan, daha faal faaliyet gösteren barolarla kavuşmuş olacak.” diye konuştu.
“Bu kadar baro yöneticisi karşı çıkarken neden bu düzenlemeye muhtaçlık duyuldu?” sorusu üzerine ise Özkan, şunları kaydetti:
BAROLAR BİRLİĞİ IDARESININ SEÇİLMESİ
Özkan, bir diğer soru üzerine, barolar birliği seçimlerinin, çift yıllarda baroların seçiminin akabinde tek yıllarda 4 yılda bir olmak kaidesiyle mayıs ayında yapıldığını hatırlatarak, buna artık bir nizam getireceklerini söyledi.
Tek yılda ve çift yıllarda baroların umumi şuralarının yapılmasının kimi handikaplara neden olduğunu söz eden Özkan, seçimlerin bir biçimde manipüle edilmemesi hem de demokratik bir temsilin sağlanması noktasında çift yılların ekim ayında baroların umumi heyetini yapacağını ve aralık ayında ise seçim yapan baroların gönderdiği delegelerle Türkiye Barolar Birliği idaresinin belirleneceğini söyledi.
“SİYASİ PARTİ KÜMELERINI DA ZİYARET ETTİK”
AK Parti Küme Başkanvekili Özkan, “Komisyon aşamasında muhalefetin teklifleri olursa dikkate alır mısınız?” sorusu üzerine, “Bugüne kadar ne kadar tartışmalı yasa olursa olsun, parlamentoya geldikten sonra encümenlerde ve Umumi Heyette değişik siyasi partilerle müzakere etmek suretiyle pek çok kere değişikliğe uğrayabiliyor.” dedi.
Kendilerinin, demokratik iştirak kapsamında değişik siyasi parti kümelerini da ziyaret ettiklerini, onların görüşlerini de alarak not ettiklerini lisana getiren Özkan, paketin bu kapsamda zenginleşmesini sağladıklarını belirtti.
Özkan, teklifin görüşmeleri için Meclis takviminin ehil olup olmayacağına ait soruya ise “Meclis çalışmalarına İçtüzük çerçevesinde ara vermeden evvel sadece Avukatlık Kanunu’na ait teklifi değil, gayrı teklifleri de görüşerek tamamlamayı planlıyoruz.” karşılığını verdi.
AVUKATLARA KIYAFET ÖZGÜRLÜĞÜ
Avukatların kılık ve kıyafeti konusundaki düzenlemenin detayının sorulması üzerine Özkan, Avukatlık Kanunu’nun 49. hususunun cübbe mecburiliği getirdiğine işaret etti.
Bu noktada daha evvel Barolar Birliğinin ve baroların hazırladığı kimi yönetmelikler olduğunu hatırlatan Özkan, şöyle devam etti:
“Bu yönetmelikler kapsamında geçmişte maatteessüf avukatlar eteği, başörtüsü, hayat üslubu, tercihi nedeniyle bazen yargıçların, savcıların bazen de baroların lincine tabi tutuluyordu. Bunun mağduru münhasıran bayan avukatlar oluyordu. Biz de dünyada kozmik mealde var olan düzenleme neyse, demokratik manada bize ek sağlayacak neyse insan hak ve özgürlükleri, mesleksel haklar neyi gerektiriyorsa bunu yapalım dedik. Cübbeyi giydiği devir cübbenin altında ne var ne yok, ne giymiş bu kimi ilgilendirir? Kimseyi. Bunun için cübbe giyme zaruriliği baki kalmak üzere avukatların kılık kıyafetleriyle ekstra farklı, hayat şeklini, mülahazasını, dünya görüşünü, inancını tehdit eder stilde buna benzeri tehditler, presler artık olmasın anlayışıyla düzenleme yapıyoruz. Bunun dışında bir kıyafet zorunluğu getirmiyoruz. Bunları engelliyoruz.”
“CMK AVUKATLIĞIYLA İLGİLİ HİÇ KİMSE TASA ETMESİN”
Özkan, CMK avukatlığıyla ilgili soruyu yanıtlarken, CMK atamaları, görevlendirmelerinin nahiye ortam yapıldığını, her kesimin oradaki temsilcisini seçimle getirdiğini hatırlattı. Özkan, “CMK atamalarıyla ilgili bir sorun yoktur. Bunun altını çizelim. Objektif kriterlere nazaran CMK atamasında görevlendirme talep eden bütün avukatlara belli bir tertip ve nizam içinde, sınırlı sıraya nazaran atamalar yapılmaktadır. Münhasıran büyükşehirlerde farklı baroların kurulacak olması CMK atamalarında bir farklılığa neden olmayacak.” diye konuştu.
Cahit Özkan, “AK Parti barosu, CHP barosu, yeşiller barosu üzere tenkitler var. Bunun yargı sistemini zedeleyeceği söyleniyor. Siz bu türlü bir korku taşımıyor musunuz?” sorusu üzerine, kimsenin, kimi gerçekleri bilmiyormuş üzere hareket etmemesi gerektiğini belirtti.
Özkan, şöyle devam etti:
“Acaba bugün İstanbul, Ankara ve İzmir baroları başta olmak üzere baro yöneticileri siyaset yaparken onların bu siyasi vaziyetleri yargıyla ilgili münasebetlerinde bir aksiliğe neden olmuyor mu? Bu yeni barolar olacaksa bunlarda da oluyor olması lazım. Zira netice itibarıyla siyasi vaziyeti net olan ve bilhassa bahsi geçen baroların inanç özgürlüğünden medeniyet kıymetlerimize ve bilhassa farklı tartışmalı mevzularda Türkiye’nin maatteessüf direkt ve yalnızca siyasetinin gündemine giren mevzularda görüş beyan ediyor olmaları açıkçası bence yargı-baro ilgisini en çok zedeleyen hadiselerdir.”
Özkan, 2 bin avukatın, bir araya gelmek suretiyle baro kurabileceğine dikkati çekerek, “Bu ne demek? Türkiye’de an itibarıyla 72 barodan büyük bir baro olacak. Soruyorum, 2 bin kişi acep siyaset için mi gelir yoksa mesleksel bir korkuyla mı gelir? İstanbul, Ankara ve İzmir barolarında yüzde 40-45 orantısında avukatlar sandığa dahi gitmiyorsa, baroyla bağları sırf faaliyet evrakı almak, disiplin soruşturması muhatabı olmak ve yargılanmak… Bunun dışında da hiçbir gaye için barolara gitmiyorsa acep bir avukat için baro ne meale gelmektedir?” diye konuştu.
YENİ AVUKATLARIN EĞİTİMİ
Yeni kurulacak baroların, bilhassa stajın birinci gününden itibaren genç avukatlarla, stajyerlerle, onların eğitimiyle ilgileneceğini, onların gerekli donanıma sahip olarak mesleğe kabulünü sağlayacaklarını vurgulayan Özkan, şunları söyledi:
“50 yıl evvel avukat olan bir meslektaşımız bugünden katbekat fazla daha kaliteli staj geçirebiliyordu gelgelelim bugün o denli değil. Bugün neredeyse ayda birtakım vilayetlerde 200-300 tane yeni avukat mesleğe giriyor. 200 avukatın, genç stajyerin aylık olarak eğitimini nasıl bir baro yapabilir?
50 bin nüfuslu bir kenti düşünün. Orantının belediye lideri dahi 50 bin vatandaşın oturduğu kenti tanımayabilir. Artık baroda pek çok vazifelerle donatılmış ve direkt mesleksel manada faaliyetleri yapmak üzere hizmetleri olan ve her bir avukatın gündelik hayatına tesiri olacak barolar, bunu ne kadar mekanına getirebilir? 50 bin üye, bir baro idaresi ve baronun teşkilatıyla, stajyer, avukat, meslek içi eğitim, hukuk kalitesi ve hukuk disiplini noktasında çalışma yürütemedikleri bir vakıadır.”
Hukuk camiasının, bu noktada bir ıslahat yapılması gereği ve zorunluluğunu söz ettiğini lisana getiren Özkan, “Ancak ‘Yapılması gerekir.’ konusunda herkes mutabıkken nasıl bir düzenleme yapılması konusunda farklı görüşler var. Biz de bu görüşlerin hepsini masaya yatırdık, değerlendirdik ve bu kanun teklifini hazırladık. İnşallah dünya ölçeğinde yaptığımız tahliller, mukayeseli hukukta yaptığımız değerlendirmeler çerçevesinde hukuk camiamızın muhtaçlık duyduğu bütün gerekleri karşılayacağına yürekten inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Haberler.com
