Resmi sayılara nazaran toplam nüfusu 5,851 milyon olan Türkmenistan‘da, devletin argümanına nazaran rastgele bir koronavirüs olayı tespit edilmedi. Ülkedeki salgını konuşmak bile adeta yasaklandı. Türkmenistanlı insan hakları savunucusu Diana Serebryannik ülkedeki tasa verici durumu BirGün’e kıymetlendirdi. Serebryannik, “Türkmenistan, Sovyetler Birliği’ne katılmadan evvel, yani 1917 öncesinden bile berbat durumda, ülkemiz sözün tam manasıyla harabeye döndü” dedi.
“HÜKÜMET SALGININ VARLIĞINI KABUL ETMİYOR”
Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbanguly Berdymukhammedov, tüm dünyayı saran salgını inkar etmeye devam ediyor. Diana Serebryannik, “Hükümet, salgının varlığını kabul etmiyor. Fakat gerçekte durum bu türlü değil. Yurttaşların birçoğu salgın nedeniyle hastalandı ve tedavi alamadıkları için hayatlarını kaybetti. Yalnızca bilimsel olarak konuşursak bile, Türkmenistan’ın tek bir koronavirüs hadisesi yaşamaması imkansız. Zira resmi olarak salgını yaşadığını söyleyen dört ülke ile hudut komşusu. Yetkililerin inkar etme eforları bir işe yaramıyor. Halk salgından haberdar ve ülkenin her yerine yayıldığını biliyor” dedi.
“ZATÜRRE TEŞHİSİ KOYMAK BİLE YASAK”
Ülkede hükümet salgını kabul etmediği için hastanelerde bununla ilgili bir hizmet de verilmiyor. Tedavi almak isteyen yurttaşların birçoğunun ise yoksullukla boğuştuğunun altını çizen Serebryannik, “Ülkede teşhis ve tedavi almak çok güç. Hekimlerin hastalara ‘zatürre teşhisi’ koyması dâhi yasaklandı” dedi.
“İLAÇLAR KIYMETLİ, KÂFİ SIHHAT UZMANI YOK”
Türkmenistan maske takmayı ve toplumsal arayı zarurî hale getirdi. Lakin bu zorunluluğun nedeni salgın değil. Hükümet mecburiliği, Aral Gölü’nden yayılan tozun solunmasını engelleme olarak gerekçelendirdi.
Serebryannik, “Yöneticiler sonların kapatılmasını ve yurtdışına seyahat kısıtlamalarının getirilmesini, salgının Türkmenistan’da yayılmasını önleyen güçlü bir önlem olduğunu tez ediyor. Bu büsbütün yanlış. Türkmenistan’da yüzlerce Covid-19 olayı görüldü. Doğrulanmamış bilgilere nazaran, salgın nedeniyle mevt oranı 60 binden fazla. Orada yaşayanlar için durum son derece kritik. Ülkede gereğince ilaç yok ve krizle başa çıkacak kadar sıhhat uzmanı da yok. Eczaneden satın alınabilen ilaçlar ise çok pahalı” dedi.
HALK, KLASİK TIBBA YÖNELDİ
Serebryannik, Türkmenistan’da hükümetin sıhhat hizmetini sağlayamaması, kâfi derecede ilaç temin edememesi nedeniyle halkın tahlil olarak klâsik tıbba yöneldiğini belirtti. Halk ortasında “Yüzarlık” isimli bitkinin yakılarak solunması sonucunda yüzlerce kişinin alerjik tepki gösterdiğini belirten Serebryannik, bunun yaygın ve son derece yanlış bir efsane olduğunu lisana getirdi.
Haberler.com
