AK Parti Küme Başkanvekili Bülent Turan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretine ait, “Çözüm süreci usulü bir ifadeyi ne gerekli ne gerçek buluyoruz. Bizim bir tane sürecimiz var, 84 milyonun ayağa kalkması, iktisadının, istihdamının büyümesi, tüm dünyada tezli bir ülke haline gelmesi için çalışmak.” dedi.
Turan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
TBMM Genel Heyetinde bu hafta görüşülecek kanun tekliflerine ait bilgi veren Turan, birinci olarak Turizmi Teşvik Kanunu’na ait teklif ile Birtakım Kanun ve Kanun Kararında Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni görüşmeyi planladıklarını belirtti ve düzenlemelerin içeriğine ait bilgi verdi.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Turan, iktisada ait kanun teklifine ait muhalefetin “OHAL’in devamı” biçiminde değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine, “OHAL asla devam etmiyor; OHAL’in yolu ve içeriği değişik. AK Parti’den evvel, bölgesel OHAL uygulaması var, tam 46 defa uzatılmıştı, AK Parti iktidarı bunu kaldıran iktidar oldu.” diye konuştu.
15 Temmuz’da sinsi ve hain bir darbe teşebbüsü yaşandığını anımsatan ve “OHAL kararları olmasaydı FETÖ ve başka terör örgütleriyle çabada zaaf olur muydu?” sorusunu yönelten Turan, devletin, tüm kurumlarıyla hain terör örgütü FETÖ’nün yok olması için çok büyük uğraş verdiğini lisana getirdi. Turan, “Bizler de isterdik ki bu teklifte mecburî olarak hayata geçen kararlar olmasın. Biz OHAL’in değil, olağan halin savunucularıyız. Fakat karşımızda neredeyse 50 yıllık bir örgüt var. Bu örgütle uğraşın nihayete erdirilmesi, tüm tehditlerin ortadan kaldırılması, yine yapılanmalarına müsaade verilmemesi için bu adımlar gerekli. Tehdit şimdi geçmiş değil. Lakin teknik olarak OHAL, 2018’de kalktı. Kurumlarımızın gereksinimi üzerine, bakanlıklarımızın talepleri üzerine gözden geçirildi.” değerlendirmesinde bulundu.
Turan, kanun teklifiyle FETÖ ile çabada yetkilerin 3 yıl uzatılmasını istediklerini tabir ederek; bir daha 15 Temmuz yaşanmasını istemediklerini, o yüzden son sefer olmasını ümit ettikleri bu müddet uzatımını, Meclis’in takdirine sunduklarını anlattı. Turan, “Konu OHAL problemi değil, FETÖ ile gayretimizde kimi yetkilerin tekrar revize edilmesi.” formunda konuştu.
“Uyar Madencilik’ten mağdur personellerimizin problemlerini çözmek için Bakanlığımız prensip kararı aldı”
AK Parti’li Turan, Uyar Madencilik ile ilgili savlara ait de “Bu mevzuyu çözmeyi bir vicdani sorumluluk biliyoruz. Bahse ait bu sabah Küme Liderimiz da Güç Bakanımızla uzun bir görüşme yaparak tekrar kıymetlendirdi. Şayet inanılmaz bir aksilik olmazsa kanun gereksinimi olmaksızın Uyar Madencilik’ten mağdur çalışanlarımızın meselelerini çözmek için Bakanlığımız bir prensip kararı aldı. Bu kararın alınmasında bir sorun yok, bu sorunu çözmek istiyoruz. Fakat metoda, metoda ait birtakım değerlendirmeler gerekiyor, bunları da ümit ediyorum bir iki ay içerisinde Bakanlığımız öbür kurumlarla görüşerek çözecektir. Bir daha bu mevzuyu gündeme alma gereksinimi kalmayacaktır. Şimdiden iyi olmasını diliyorum.” tabirlerini kullandı.
Turan, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına ait bir soruyu yanıtlarken, şunları kaydetti:
“Sayın Kılıçdaroğlu, palavrada, hakarette tepe yaptığı üzere, U dönüşlerinde de tepe yapmayı kendisine şiar edinen bir başkan. Şimdiye kadar değişik vakitlerde adaylığına ait yeşil ışık yakıp iki gün sonra geri adım atmakla ilgili tarihe geçti. Ben aday olmayacağını, aday olamayacağını; ne Selahattin Demirtaş’ın ne de Meral Hanım’ın, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına müsaade vermeyeceğini düşünüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da müsaade almadan, kendisinin tabi olduğu bireylerden, kurumlardan, onu oraya lider seçenlerden, bu adımı atamayacağını düşünüyorum. Hasebiyle Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ait hiçbir ümidim yok, bunu CHP’liler düşünsün. Sayın Kılıçdaroğlu’nun vakit zaman bu çıkışı yapması, yalnızca kendi partisinde mümkün aday adaylarının önüne geçmesi, ‘Sakin olun ben varım.’ demesi üzere yorumluyorum. 11 yılda 10 sefer seçim kaybeden Kılıçdaroğlu’nun, aday olacağı tek yer CHP’nin kongresidir.”
Bülent Turan, CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun “Soylu, Erdoğan’ı teslim almış durumda. Erdoğan, Bahçeli’yi ikna etmediği sürece alamaz.” ve “İktidar çoklu organ yetmezliği yaşıyor.” kelamları anımsatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine de, partisinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin çok değerli sıkıntılarına tahlil getirdiğine işaret etti. Kılıçdaroğlu’nun 11 yıldan beri iktidarlarına yönelik tenkit ve argümanları dillendirdiğini fakat CHP’nin seçimlerde lakin yüzde 25 oy alabildiğini belirten Turan, “Bizim siyasi referans olarak alacağımız söz, Kılıçdaroğlu’nun sözü değildir.” kelamlarını sarf etti.
Yanlışlı kim varsa, hem partisinin hem de yargının bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da gerekeni yapacağını lakin organize cürüm örgütü önderinin iftiraları için ne bakanı ne de partilerini üzeceklerini söyleyen Turan, “Biz tüm mevzuları, hakim olarak kıymetlendiren bir partiyiz. Sayın Kılıçdaroğlu’nun dediği üzere nifak ekmek, yok ‘Sayın Bahçeli’ye sormadan bu adım atmaz.’ falan şekli çok sokak ağzı, sığ bir üslupla bu işe yaklaşmayız. Sayın Bahçeli de Sayın Erdoğan da bu ülkenin en değerli iki başkanı. Kaldı ki MHP bizim rakibimiz değil, refikimiz. Onlarla konuşuruz, dertleşir, kıymetlendiririz. Bu ayıp değil, yanlış değil. Lakin biz koalisyon değil, ittifak ortağıyız. Yani bakanların takdiri Sayın Cumhurbaşkanı’nın, yani yürütmenin başındaki kişinindir. O yüzden bu usul telaffuzları anlamsız, keyifsiz buluyorum.” formunda konuştu.
“Söylemi HDP belirliyor, CHP tekrar ediyor”
AK Parti Küme Başkanvekili Turan, TÜİK’in açıkladığı işsizlik sayılarına ait soruya karşılık da “Eski yıllarda yakaladığımız oranları çok keyifle takip ettiğimiz periyotları yaşayacağımızın muştusunu verdi. İşsizlik oranımız büyük, bundan rahatsızız lakin ivmenin aşağı olması, işsizliğin azalıyor olması, en büyük beklentimiz.” tabirlerini kullandı.
Simide artırım yapıldığının anımsatılması üzerine de Turan, salgın ve döviz kurundan kaynaklı problemlerin bir an evvel biteceğini ve iktisatta çok süratli bir toparlanma sürecine girileceğini söyledi.
Turan, “İzmir’de HDP eş liderlerinin da yer aldığı mitingde İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer’in konuşma yaptığı” hatırlatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine şöyle konuştu:
“HDP ile CHP’nin yol arkadaşlığı artık arkadaşlığı geçmiş, HDP’nin patronluğuna bir vagon olmayı sağlamış formda devam ediyor. Biz bunu birinci sefer görmüyoruz, İzmir’de CHP ile HDP’nin birlikte miting yapması, Sayın Muharrem İnce’nin ‘CHP adayıyken bile bana CHP’liler oy vermedi.’ demesinin altını çizmek istiyorum. ‘Bir oy HDP’ye, bir oy CHP’ye.’ anlayışının devam ettiğini söylemek istiyorum. HDP ile CHP artık kan kardeşliğinden öte patron-çalışan bağlantısına dönmüştür. İşveren HDP’dir. Dikkat edin söylemi HDP belirliyor, CHP tekrar ediyor. İddiayı HDP ortaya koyuyor, CHP devam ediyor. İzmir’deki miting, yalnızca bunun tescili manasında değerli bir miting. Zati bildiğimiz, söylediğimiz problemin fotoğrafı, İzmir’de bir daha gözükmüş oldu. Geçen hafta da Muharrem İnce’nin sözlerinde gözükmüş oldu.”
Seçim bölgesi Çanakkale’de, HDP barajı geçtiği için CHP yöneticisinin pilav dağıttığını anlatan Turan, “İstediği kadar Saadet Partisi ve İYİ Parti’ye yakınmış üzere yapsınlar, bunların genetik olarak hali, pürmelali HDP’den farklı değil. Göreceksiniz, getirdiğimiz kanun teklifine de yarın başladığımızda HDP ne derse CHP de onu söyleyecek, farklı bir şey söylemeyecek.” değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti’li Turan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretine ait bir soruyu yanıtlarken, 84 milyonu Türk-Kürt ayırmadan meselelerinin tahlili için çabaladıklarını söyledi. Diyarbakır ziyaretinin, “çözüm sürecinin yine başladığı” biçiminde değerlendirilmesini gerçek bulmadıklarını anlatan Turan, “Çözüm süreci şekli bir ifadeyi, ne gerekli ne hakikat buluyoruz. Bizim bir tane sürecimiz var, 84 milyonun ayağa kalkması, iktisadının, istihdamının büyümesi, tüm dünyada argümanlı bir ülke haline gelmesi için çalışmak.” dedi.
Partisinin, bölgesel birçok sorunu tahlile kavuşturduğuna dikkati çeken Turan, “Diyarbakır’da Sayın Erdoğan’ın ziyaretinden sonra üzülen tek yapının, terör örgütleri olduğunu gördük.” dedi.
Diyarbakır ziyaretinin başlangıç olacağını lisana getiren Turan, şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm vekillerimizin bölgede ağır ziyaretler yapacağını, o bölgenin bizi özlediğini, bizim o bölgeyi özlediğimizi hatırlatmak isterim. Cumhurbaşkanımızın ziyaretlerine karşı çıkan, HDP’nin kendisi oldu. HDP’nin, Kürtlerin falan değil, PKK’nın, terör örgütlerinin sözcülüğünü yapan bir yapı haline geldiğinin tescili oldu. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, oraya gittiğinde HDP niçin üzülsün Allah aşkına? Her yere gidebilse, daha çok gidebilse, bundan kim niçin keder duysun? O yüzden Diyarbakır ziyareti bize bir daha gösterdi ki, Diyarbakır Erdoğan’ı, Erdoğan Diyarbakır’ı özlemiş durumda.”
Bülent Turan, bir diğer soru üzerine, “Serok Erdoğan’ın manası Lider Erdoğan. Daha eski yıllarda Sayın Bahçeli’nin eleştirisi, ‘Serok Erdoğan’ ile ilgili problem değil, büsbütün o zamanki siyasetlere ait tenkitlerini kapsayan bir yaklaşım. Münasebetiyle Sayın Erdoğan’ın başkanlığını, bütün memleketin, bütün dünyanın her tarafında gururla, onurla söyleyecek insanlarız.” halinde konuştu.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Seval Ocak Adıyaman
Haberler.com
