4 resmi evlilik yapan Akile Doğan, son evliliğini Çumra ilçesinde yaşayan E.A. ile yaptı. Çiftin bu evliliklerinden A.O. isimli erkek çocukları dünyaya geldi. Akile Doğan, 4 Aralık günü 2,5 yaşındaki küçük çocuğunu da yanına alarak kayıplara karıştı. E.A. da çocuğunun hayatından telaş ettiğini belirterek polis merkezine gidip kayıp müracaatında bulundu. E.A. eşine boşanma davası da açtı. Doğan’ın kaçarken de meskende bulunan altın ve paraları da alıp gittiği öğrenildi.
20 YAŞINDAKİ OĞLUNDAN KAN DONDURAN AYRINTILAR!
Sabah gazetesinde yer alan habere nazaran; Akile Doğan’ın 20 yaşındaki H.C.M. annesinin küçükken kendisine azap yaptığını söyledi. H.C.M. yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Ben çocukluğumda azap gördüm. Annem göbek deliğime, burnuma, kulağıma iğne ve kürdan sokuyordu. Konuttan çıkabilmek, gezmeye gidebilmek için bizi yaralayıp, hastaneye götüreceğim mazeretiyle bize bunları yapıyordu. Bunlar daima tekrarlanıyordu. Bir öz anne çocuğuna bunları yapmazdı.
“BABAM İŞE GİTTİĞİ VAKİT KONUTA ADAMLAR GELİYORDU”
Kendi gezebilmek için bizlere azap yapıyordu. O vakit ilçede kalıyorduk. Babam işe gittiği vakit konuta adamlar geliyordu. Bunları hatırlıyorum. Daha sonra kardeşimi alıp gitti. Babama da peşimden gelmeyin bu çocuk sizden değil demiş. Annem alkol ve husus bağımlısı. Hareketleri olağan değil. 5 senede bir evleniyor. Çocukları oluyor ve terk edip gidiyor. Kaçıp gittiği üvey kardeşimin hayatından tasa ediyorum. Onun olduğu yerde meskene giren çıkan belirli olmaz.
“EN YAKIN ARKADAŞIMDI, UYGUNSUZ FOTOĞRAFLARI VARDI”
Çocuğun psikolojisini bozacağını düşünüyorum. Konuştuğu çocuk evvelden benim en samimi olduğum arkadaşımdı. Konuşmalarını gördüm. Uygunsuz fotoğraflar vardı. Annem uzun bir mühlet beni aramadı. Annemi 7. Sınıfa gidinceye kadar pek tanımıyordum. 2-3 senede bir görüyordum” dedi. H.C.M. de kardeşinin hayatından kaygı duyduğunu belirterek Savcılığa müracatta bulundu. Akile Doğan’ın ruhsal problemleri olduğu ve ilaç kullandığı da belirtildi.
“GEREKLİ YASAL SÜREÇLERİ BAŞLATTIK”
Ailenin avukatı Gülsen Pişmiş ise şunları kaydetti: ‘Gerek davalının beyanları, gerekse de davacı müvekkilin beyanların ve yazışma içerikleri sadakatsizliğin ve zinanın var olduğuna kesin bir halde işaret ediyor. Lakin tüzel olarak da kimi teknik ayrıntılar nedeni ile davalının bu davranışları genel olarak sadakatsizlik olarak nitelendiriliyor. Dava ikame edilirken bir genel boşanma nedeni olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanmak daha kesin bir sonuç vaad ediyor.
Haberler.com