İSTANBUL (AA) – MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun, bürokratlara yönelik kelamlarına ait, “Kılıçdaroğlu’nun bürokrasiyi tehdit iletisi vesayetçi bir söylemdir. Bürokraside kusur yapan çıkacaktır, bunlar tespit edilip ayıklanır. Fakat onurlu Türk bürokratını tehdit etmek müstevli üslubudur. Bu üslubun faili ateş olsa cürmü kadar yer yakacaktır.” dedi.
Bahçeli, partisinin küme toplantısında yaptığı konuşmada, bir müddettir İstanbul‘un birtakım ilçelerinde kağıt toplayıcılarıyla ilgili dilek etmedikleri üzücü olayların yaşandığını, bunu da bilhassa CHP Genel Lideri’nin kaşıyıp, siyaset gereci haline getirmeye çalıştığını söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun en iyi bildiği şeyin, bulanık suda balık avlama merakı olduğunu, bu merakın başına çok işler açsa da “dediğim dedik çaldığım düdük” havasında ısrar ettiğini savunan Bahçeli, “Çalışmanın düzgünü berbatı olmaz. Çünkü rızkın düzgünü berbatı olamaz. Ne var ki, asıl sorun kağıt toplayıcı kardeşlerimizi rahatlatmak değil, onların daha huzurlu, daha inançlı, daha insani koşullarda çalışabilmelerinin önünü açmaktır. Bunun yolu da birinci etapta eğitimdir. Kılıçdaroğlu, abuk sabuk vicdan hatırlatması yapacağına, cahilce konuşup gafilce hareket edeceğine öncelikle kağıt toplayıcı kardeşlerimizin kaynağına inmeyi, bu işe neden ve nasıl başladıklarını incelemeyi denemelidir.” diye konuştu.
Bu sorunun derinliğini 2010’da görüp, imkanları oranında inisiyatif üstlendiklerini anlatan Bahçeli, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Okulsuz Her Köye Bir Eğitim Konağı kampanyası başlatmış, birinci olarak da Aksaray vilayetimizin Dikmen köyünde yavrularımızın geleceklerine hizmet gayesiyle ‘Oğuz Cet İlköğretim’ okulunu yaptırmıştık. Bu köyün gençleri özellikle İstanbul ve Ankara üzere büyükşehirlerimize gidip kağıt ve atık materyal toplayarak para kazanıyorlar, sonra da kazandıkları paralarla kısa müddetliğine de olsa köylerine dönüyorlardı. Evlatlarımız sokak ortalarının karanlığında kağıt ve atık gereç toplamak yerine hekim, öğretmen, mühendis, polis olsun dedik. Sorarım sizlere yanlış mı söyledik? Kılıçdaroğlu, bugün rahat rahat kağıt toplama vaadinde bulunduğu kardeşlerimize, biz kucak açarak okutmak, yetiştirmek, devletin ve özel kesimin farklı kademelerinde misyonlar almasını istedik. İşte CHP zihniyetiyle bizim açık orta farkımız budur. Biz yaparız, fakat sessiz, gürültüsüz ve gönülden yaparız. Biz yaparız, ancak gösteriş budalalığına, istismar fırsatçılığına kapılmadan yaparız. Yaparsak adam üzere yaparız, mertçe yaparız, davacıya yakışanı yaparız.
“Sayın Kılıçdaroğlu, kimin tarafındasın?”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta küme toplantısında “Osman Kavala, Selahattin Demirtaş neden mahpusta?” diye sorduğunu anımsatan Bahçeli, “Her soru kendi içinde bir yanıt barındırır ancak akıl dağılması yaşayan bu şahıs için bunun bir kıymeti yoktur. Osman Kavala Sorosçudur, Selahattin Demirtaş teröristtir, teröristin yeri de hukukun üstün olduğu tüm demokratik ülkelerde demir parmaklıkların gerisidir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Sayın Kılıçdaroğlu, Demirtaş’ın niçin mahpusta olduğunu küme toplantısında milletvekillerine değil, cüretin varsa şehit analarına sor, yiyorsa şehit babalarına sor, mertsen dul ve yetim kalan vatan evlatlarının gözlerinin içine baka baka sor.” diyen Bahçeli, bir teröristin niçin mahpusta olduğunu sormanın “teröristin müdafaası” olduğunu lisana getirdi.
“İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri’ne baş yormalı”
Kılıçdaroğlu’nun amcalığa, ağabeyliğe soyunduğunu, bu sefer da bürokrasiye ayar vermeye kalkıştığını lisana belirten Bahçeli, verilen müddetin dolduğunu, üstelik bir gün de geçtiğini söyledi.
Bahçeli, “Sayın Kılıçdaroğlu, ne oldu, heyben doldu mu? Attığın taş yerini buldu mu? Başın göğe erdi mi? Senin hukuka bakışın bu mudur? ‘O tarihe kadar yapan yaptı, kapan kaptı, 18 Ekim’den sonra sorumlusunuz’ demek mi istiyorsun?” diye sordu.
Kılıçdaroğlu’nun, kendi içinde vahim çelişkilerle malul olduğunu tabir eden Bahçeli, şunları kaydetti:
“Kılıçdaroğlu’nun bürokrasiyi tehdit iletisi vesayetçi bir söylemdir. Bürokraside kusur yapan çıkacaktır, bunlar tespit edilip ayıklanır. Lakin onurlu Türk bürokratını tehdit etmek müstevli üslubudur. Bu üslubun faili ateş olsa cürmü kadar yer yakacaktır. FETÖ stratejileri CHP’yi kavramış, İP’i kasnağa çevirmiştir. Okyanus ötesinde zillet ittifakının lobi çalışmasını üstlenen, Türkiye husumetini kamçılama arayışında olan vatan hainlerinin prestijsiz dayanışmasıyla siyaset yapanlar, PKK’nın kanlı emelleriyle rota tayin edenler bu milletin şamarını eninde sonunda başlarına yiyeceklerdir. Tıpkı Humeyni üzere, Türkiye’ye gelmesini bekledikleri Fetullah Gülen’e fazla umut bağlamasınlar, zira teröristbaşı Gülen’in geldiği gün, öldüğü gün olacaktır.
İkazla söylemek isterim ki; CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu, bürokratlara değil, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri’ne baş yormalı, onu fazla hür bırakmaktan sakınmalıdır. Yalnızca boş vakitlerinde belediye binasına ve İstanbul’a uğrayan bu şahsın gezmediği, gitmediği yer neredeyse kalmamıştır. Gözümüzden kaçtığı sanılmasın, sipariş bir senaryo devrededir. Vazife alanı İstanbul’la hudutlu olan bu belediye liderinin vilayet il, ilçe ilçe gezmekteki gayesi nedir? Varmak istediği yer neresidir? Hatta Yunanistan ziyaretine niçin muhtaçlık duymuştur? Neyin hazırlığı içindedir? Kimlerin dolduruşuna gelmiştir? Başbakanlık hülyaları eşliğinde meskene dönme kulvarına giren İP Lideri, ‘Fatih’ benzetmesiyle taltif ettiği şahsı nereye, hangi girdaba çekmeyi planlamıştır? CHP ve İP oyun içinde oyundur. Birbirlerine güvenmeyen bir ittifaka bu millet hiç güvenir mi? Birbirlerine çalım atmak için fırsat kollayan fikirsiz, amaçsız, ruhsuz ve samimiyetsiz curcuna ittifakına Türkiye teslim edilir mi? Cumhur buna asla ‘tamam’ demez, millet kökü dışarıda, özü yabancı başkentlerde olan CHP’sinden İP’ine, HDP’sinden başkalarına kadar zilletin bütün ortaklarına demokrasiyle direnir, geldikleri üzere de yollamasını kesinlikle bilir.”
(Sürecek)
Türkiye'de en beğendiğiniz siyasi lider kim?#Anket
— Haberler.com (@Haberler) October 19, 2021
Haberler.com
