CHP Umum Yönetici Yardımcısı Seyit Torun, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin metro girişimi prodüksiyonu için aldığı yabancı krediye daha evvelki idarenin borçlarından ötürü el konulduğunu belirterek, “Metro bir devlet malıdır, bir yatırımdır. Alınan kredi de o yatırıma tahsis edilmiştir. Tahsisli bir parayı, kamu kaynağını yasadışı bir biçimde haczediyorsunuz.” dedi.
Torun, parti umum merkezinde düzenlediği basın içtimasında, Van’da keşif uçağının düşmesi sonucu şehit düşen 7 güvenlik vazifelisi ve Siirt’te terör örgütüyle çıkan çatışmada şehit düşen 2 kişisel harekat polisine Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve millete başsağlığı diledi.
CHP’li belediyelerin gelir kayıplarına ve her türlü engellemelere karşın büyük bir savaşla vatandaşların problemlerini çözdüğünü ve bir memnuniyet yarattığını vurgulayan Torun, “Bu memnuniyet saraydakileri rahatsız etmiş olsa gerek ki, her gün farklı bir vakayla, mevzuyla karşı zıdda kalıyoruz.” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin daha evvel rafa kaldırılmış, yapılmamış olan metro girişiminin gerçekleştirilmesi için alınan yabancı krediye el konulduğunu argüman eden Torun, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Vatandaşın ulaşımını rahatlatmak için projeyi pratiğe çalışıyor lakin aldığı krediye daha evvelki idarenin borçlarından ötürü el koyuyorsunuz. Bu kabul edilebilir, yasal bir şey değil. 565 milyon liralık kaynağı yasa dışı… İcra İflas Kanunu unsur 82/1’de haczolunamaz malları sayarken bu yapıyı da ortaya koymuş. 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. unsur açık ve net halde bu çeşit kaynakların haczedilemeyeceğini söz ediyor. Metro bir devlet malıdır, bir yatırımdır. Alınan kredi de o yatırıma tahsis edilmiştir. Tahsisli bir paraya, kamu kaynağına maatteessüf yasa dışı bir halde el koyuyorsunuz, haczediyorsunuz.”
Bunun kabul edilebilir bir şey olmadığını yineleyen Torun, “Ama o denli bir endişe sarmış ki belediyelerimiz hangi hizmeti ortaya koysa maatteessüf bir endişe, bir panik. Bu milletimizin de gözünün önünde cereyan ediyor. Milletimiz şu anda yapılan her şeyin farkında.” değerlendirmesinde bulundu.
Kamu bankalarını tekrar uyardığının altını çizen Torun, “Onları kanunlara hürmet göstermeye davet ediyorum. Yasa dışı süreçler yapmayın. Aslında belediyelerimize kredi vermiyorsunuz, hesap açmıyorsunuz, her türlü zorluğu gösteriyorsunuz. Artık de yasa dışı pratiklere başladınız.” sözlerini kullandı.
Adana Büyükşehir Belediyesine haciz konusu
Adana Büyükşehir Belediye Lideri Zeydan Karalar’ın, bir şirket tarafından başlatılan icra takibi sonucunda makam odalarındaki masa, sandalye ve oturma kümelerinin haczedilmesine değinen Torun, “Siz orada milyonluk alacağınızı, fazla bir ekonomik kıymeti olmayan masayı, sandalyeyi alarak mı öğrenim edeceksiniz? Çok da ekonomik bedeli olmayan masayı, sandalyeyi alarak mı itibarsızlaştırmaya çalışacaksınız belediyemizi, belediye liderimizi. Bu beyhude bir çalışma, bu çalışmanın da hiçbir karşılığı yok.” dedi.
Bu borçların geçmiş periyottan kalan borçlar olduğunu söz eden Torun, şunları söyledi:
“Adana Büyükşehir Belediyesi her ay 60 milyon lira açık veriyordu. Artık israfı önleyerek, daha verimli bir çalışma sergileyerek bu 60 milyonluk açık kapatıldı ve artı pahaya geçildi. Bu artı pahadan de Adanalı hemşehrilerimiz faydalanacak. Bu da onlara hizmet olarak, problemlerin tahlili olarak dönecektir. Ancak bu borcun müsebbibi olanlar utanmadan, arlanmadan kendi ortaklarıyla birlikte belediyeyi çalıştırmamaya ve belediyelerin hizmetlerini engellemeye çalışarak, algı yaratarak bir noktaya varmaya çalışıyorlar. Bu çalışmaların hiçbir yararı yok. Ne yaparsanız yapın belediyemiz, Sayın Zeydan Karalar çalışmalarına devam edecek.”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in, “hiçbir belediyenin borçsuz devralınmadığını, siyasetçinin yeteneğinin bu borçları ödeyip, bu hizmetleri yapabilmesi” yanında açıklaması olduğunu belirten Torun, “Sayın Çelik söyledikleriniz yanlışsız. Ancak beşere sormazlar mı yandaş firmanın biri piyasadan 1,5 liraya topladığı fidanları ASKİ’ye 15 liradan satmış. Halbuki Orman Fidanlık Müdüriyeti ‘ücretsiz veririm’ demiş. Siz yandaşı varlıklı etmeye çalıştığınız, dinozorlara yatırdığınız, yalnızca yandaşa para kazandırmak üzere yaptığınız işlerden ötürü bu borçlar birikti. Sizin gönül belediyecilik anlayışınız, yandaşlarınızı gönlünü beğenilen tutmaktır.” diye konuştu.
Seyit Torun, CHP’li belediyelerin bir yandan vatandaşın sıkıntılarını çözmeye çalışırken bir yandan da borç yükünü azaltmaya ve israfı engelleyerek, birçok yatırımı öncelemeye devam ettiğini söyledi.
Kanal İstanbul’a da değinen Torun, mevzuyla ilgili bilim adamlarının açıklamalarını hatırlattı. Torun, şunları kaydetti:
“Ama hala nedense Kanal İstanbul. Doymadınız mı bu ranta anlamıyoruz. Bir de Katar aşkınız var, sevdanız var. Tank palet fabrikasını, emlakı verdiniz. Her şeyi verdiniz artık de onların kraliçelerine, başkanlarına buraları peşkeş çektiniz buradan artık onlara rant devşiriyorsunuz. Anlaşılan bu armağan edilen uçağın parasını ödeyemeyeceğiz. Bu Katar aşkı artık bitsin, gerekirse o uçağın bedelini biz verelim. Nasıl olsa bağışlar toplanıyor. Uçak için de bir IBAN verilsin de bu Katar’dan da kurtulmuş olalım.”
“Takipçisi olacağız”
Torun, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulan Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın 2019 faaliyet raporunda kuruma tahsis edilen bütçe ödeneğinin 621 milyon 100 bin lirasının belediyelere yardım ismi altında harcandığına, lakin raporda yardım yapılan belediyelerle ilgili hiçbir detayın bulunmadığına değindi.
“Hangi belediyelere verdiniz bu kaynağı?” sorusunu yönelten Torun, “Kendi belediyelerinden öbür kimseye verdiklerini düşünmüyorum. Zira bu ayrıştırıcı siyaset, ötekileştirici anlayış muhalefet belediyelerini korkutarak, sindirerek hizmet etmesine beis olan bir yapının onlara bu ödenekten para vermesi düşünülemez. Bu hususun takipçisi olacağız, soracağız ve soruşturacağız. Vatandaşın cebinden çıkan vergilerin her kuruşunun hesabını soracağız.” dedi.
“Seçimle gelen, seçimle gider”
Torun, bir gazetecinin “HDP’nin 65 belediyesinden 47’sine kayyum atanmış durumda. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz. CHP’nin kayyumların icraatlarıyla ilgili bir çalışması var mı?” sorusuna, şu karşılığı verdi:
“Biz, geçmişte AKP’li belediyeler hizmetten alınırken, istifa ederken de birebir şeyi söyledik. Bizim belediyelerimizle ilgili de söyledik. HDP’li belediyeler için de birebirini söylüyoruz. Seçimle gelen, seçimle sarfiyat. Ancak bir kabahat ögesi varsa yargı orada, yargı kıymetlendirir ve gereğini yapar. Vazifeden alıyorsunuz, kayyum atıyorsunuz. Kayyumların da orada nasıl hizmet ettiği belirli. Mardin’de ve vesair büyükşehirlerde anlaşılan. Ne kadar lüks, ne kadar israfın içerisinde olduğu görünür. Bunları takip ediyoruz ve önümüzdeki günlerlerde de değerlendirmesini yapacağız.”
Kaynak: AA
Haberler.com
