Okulların açılmasıyla da çocukların televizyon ve dijital ekranlar karşısında geçirdiği vaktin mühleti ve kalitesi büyük kıymet taşırken, KoçSistem ve AÇEV uyarıyor: “Aile bireyleri ortasındaki bağlantının olumsuz istikamette etkilenmemesi için ekranlar karşısında geçirilen müddetin, birlikte geçirilen “ekransız zamanlar”la istikrarının kurulması gerekiyor.”
İstanbul – Geleceği Keşfet söylemi ile iş dünyasına ileri teknoloji tahlilleri sunan KoçSistem, sağlıklı ve şuurlu teknoloji kullanımına dikkat çeken toplumsal sorumluluk projesi “Aile Saati” kapsamında çalışmalarına olağanlaşma sürecinde de devam ediyor.
KoçSistem, “Aile Saati” projesi eğitim ortağı AÇEV ile salgın sürecinde meskende kalan ve televizyon ve dijital ekranlar karşısında daha çok vakit geçiren çocukların, okulların başladığı bu devirde teknolojiyi nasıl daha şuurlu kullanabilecekleri konusunda aileleri desteklemeye çalışıyor.
Konutta teknoloji bağımlılığına daha çok dikkat etmeliyiz”
İşe geri dönüşlerin başlamasına karşın konuttan çalışmada kalıcı modellerin konuşulduğu olağanlaşma periyodunda dijital araçların ve ekranların ebeveynlerin nezaretinde şuurlu kullanılmasının değer kazandığını belirten KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca kelamlarına şöyle devam etti: “COVİD-19 salgını nedeniyle toplum olarak alışkanlıklarımızı tekrar gözden geçirmek zorunda kaldık. Salgın, sıhhatimizin yanı sıra toplumsal ömrümüzü da kökten şekillendirdi. Konutta daha fazla vakit geçirme durumu, en hareketli çağında özgür olmaya alışmış çocukların teknoloji ve ekran bağımlılığını tetiklerken, tıpkı vakitte onların eğitim alışkanlıklarında da değişimlere neden oluyor. KoçSistem olarak, “Aile Saati” toplumsal sorumluluk projemizin eğitim ortağı AÇEV ile ailelerimize çeşitli tekliflerde bulunuyor ve onları teknolojinin hakikat kullanılmadığında oluşabilecek risklere dikkat çekiyoruz. Bildiğiniz üzere, Aile Saati projesi kapsamında eğitim ortağımız AÇEV tarafından uygulanan Anne ve Baba Dayanak Programları’nda verilen eğitimlerle, çocuklarda ve ebeveynlerde teknoloji kullanımı ile teknoloji bağımlılığı mevzularında farkındalığı yükseltmeyi amaçlıyoruz. Pandemi periyodunda de anneler ve babalarla buluşmalarımızı dijital ortamda sürdürürken, #haydikapatalım sloganıyla ebeveynlerin “ekransız zamanlarda” çocuklarının gelişimini nasıl destekleyebileceklerine dair bilgi sahibi olmalarını hedefliyoruz.”
“Ekran kullanımını düzenlemek ebeveynlerin elinde”
Projenin eğitim ortağı AÇEV, pandemi devrinde çocukların ve ebeveynlerin fizikî ve ruhsal iyi olma halini destekleme maksadıyla anne ve babalarla çevrimiçi buluşmalar düzenliyor; toplumsal medya kanalları üzerinden paylaşımlar yapıyor; uzman görüntüleri ve çeşitli yayınlar aracılığıyla konut ortamında öğrenme imkanlarını destekleyici teklifler sunuyor. AÇEV Genel Müdürü Burcu Gündüz Maşalacı, çocukların gelişimleri için farklı tecrübe fırsatları sunan okullarından ve toplumsal etraflarından uzak kaldığı bu devirde, konutların içinde destekleyici bir ortam oluşturmanın değerinin daha da arttığına dikkat çekerken, kelamlarına şöyle devam etti: “Bu devirde, çocuklar daha fazla ekran karşısında vakit geçirirken, ebeveynler devrin şartları itibariyle ekran kullanımını düzenlemek konusunda daha da zorlanabiliyor. Bu düzenlemeyi çocuğun gelişimini destekleyecek biçimde yapabilmenin sırrı aslında ekran başında geçirilen vakitten çok, ekransız geçirilen müddette zımnî. Ebeveynlerin gerçek yönlendirmeyi yapabilmeleri için kendilerine birinci olarak ‘Çocuğum gereğince hareket ediyor mu?, Oyun oynuyor mu?, Ailedeki başka şahıslarla konuşuyor ve bağlantı kuruyor mu?, Sağlıklı besleniyor ve gereğince uyuyor mu?’ sorularını sorması, çocuğun gün içerisinde vaktini nasıl geçirdiğini gözden geçirmesi gerekiyor. Şayet bu soruların her birine verilen karşılık “evet”se telaşa kapılmamaları, lakin ekran kullanımını takip etmeye de devam etmelerini öneriyoruz.”
Çocukların ekran kullanımı düzenlenirken nelere dikkat edilmeli?
Ekran kullanımı düzenlenirken çocukların yaşları göz önünde bulundurulabilir. İki yaşından küçük çocukların ekranlara maruz bırakılmaması öneriliyor. İki yaş sonrasında ise ekrana maruz kalma müddetinin günde bir saati geçmeyecek formda düzenlenmesi kıymet kazanıyor.
Çocuklar ekran karşısındayken gelişimlerini destekleyecek eğitsel ve kaliteli programları izleyebilirler.
Çocuklar ebeveynleriyle ne kadar çok etkileşim içinde bulunurlarsa o kadar çok öğrenirler. Bu nedenle çocukların izlediği programları ebeveynlerde onlarla birlikte izleyebilir ve programlar hakkında çocuklarla konuşabilirler.
Çocukların hangi platformları, oyunları ve yazılımları kullandığı ve hangi sitelere girdikleri takip edilebilir.
Ekranların çocukları sakinleştirmek için kullanılmaması değerlidir.. Çocukların hislerini öğrenmeleri ve sıkıntı hislerle nasıl başa çıkacaklarını, sıkıldıklarında farklı neler yapabileceklerini ve problemlere yönelik ebeveynleriyle konuşabileceklerini keşfetmeleri gerekiyor. Bu nedenle çocukların zorlayıcı davranışlar sergilediği vakitlerde ekranlar onları sakinleştirmenin yolu olarak devreye sokulmamalıdır.
Çocukların ekrana maruz kaldığı süreyi azaltmak için neler yapılabilir?
Ebeveynler ekran karşısında çok fazla vakit geçirmeyerek çocuklara örnek olabilirler.
Aile bireyleri kendi ailelerinin teknoloji kullanım kurallarını oluşturabilir ve çocukların belli kurallara uyarak ekran karşısında vakit geçirmelerini sağlayabilirler. Bu kurallar ile ne vakit ve ne kadar müddet çocuğun ekran karşısında vakit geçireceği belirlenebilir.
‘Ekranları kapatalım’ vakitleri yaratılabilir ve aile yemeklerinde, öteki aile etkinliklerinde, oyunlar sırasında ve sohbet vakitlerinde TV, bilgisayar, telefon ya da tablet ekranları kapatılabilir. Art planda TV, bilgisayar, telefon ya da tablet ekranının çalışmaması önerilmektedir.
Yatmadan en az 1 saat evvel çocukların tüm ekranlarla ilişiği kesilebilir.
Yatak odalarında tablet yahut telefon olmamasına ihtimam gösterilebilir.
Tablet ve telefonlar gece çocuğun uyuduğu oda dışında şarj edilebilir.
Kaynak: Bültenler
Haberler.com
