Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, “Denizlerdeki aktifliğini her geçen gün artıran Türkiye, barıştan, iş birliğinden, hakkaniyet ve adaletten yana bir tavırla denizlerdeki faaliyetlerini sürdürmüş ve sürdürmeye devam etmektedir.” dedi.
TBMM Merasim Salonu’nda gerçekleşen “Doğu Akdeniz Sıkıntılarına Türel ve Siyasi Yaklaşım ile TBMM’nin Tahlildeki Beklenen Rolü” bahisli sempozyumun açılışında konuşan Ünüvar, güç kaynaklarının günümüzün en değerli varlıkları olduğunu, bu sebeple de devletler açısından özel bir kıymet taşıdığını söyledi.
Yeryüzünde sonlu ölçüde bulunan bu güç kaynakları ortasında petrol ve doğal gazın önde geldiğini vurgulayan Ünüvar, bu istikametiyle Doğu Akdeniz’in dünyadaki birçok devletin dikkatini çektiğini tabir etti.
Doğu Akdeniz’e hem kıyısı olan hem de olmayan devletlerin bu bölgedeki gelişmeleri dikkatle takip ettiğinin ve yaşananların dışında kalmak istemediğinin altını çizen Ünüvar, şöyle konuştu:
“Yapılan bilimsel araştırmalara nazaran Doğu Akdeniz’de 3,5 ila 10 trilyon metreküp ortasında çıkarılabilir doğal gaz rezervi, 1,5 ile 3,5 milyar varil petrol rezervinin bulunduğu varsayım edilmektedir. Böylesine varlıklı potansiyelin bulunduğu coğrafyada bölge ülkelerinin bu potansiyeli göz arkası etmesi düşünülemez. Türkiye, Doğu Akdeniz’e en uzun kıyısı bulunan devlet olması sebebiyle bölgede özel bir pozisyona haizdir. Denizlerdeki aktifliğini her geçen gün artıran Türkiye, barıştan, iş birliğinden, hakkaniyet ve adaletten yana bir tavırla denizlerdeki faaliyetlerini sürdürmüş ve sürdürmeye devam etmektedir. Gerçekten son bir yıldır yaşananlar özellikle Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile 27 Kasım 2019 tarihinde imzalanan Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sonlandırılmasına ait mutabakat muhtırası kelam konusu yaklaşımın en son örneğini oluşturmaktadır.”
Ünüvar, Türkiye’nin barıştan, iş birliğinden yana tavrının bölge devletlerinin bir kısmı tarafından karşılık bulmadığını söyledi.
Doğu Akdeniz’e en uzun kıyı şeridi bulunan devlet olmasına karşın Türkiye’nin, Antalya kıyılarına hapsedilmesi maksadıyla yapılan haritalara karşı dik bir duruşun sergilendiğini vurgulayan Ünüvar, Türkiye’nin hem kendisinin hem de KKTC’nin milletlerarası hukuk kapsamındaki hak ve menfaatlerini korumak üzere milletlerarası alanda her türlü teşebbüste bulunduğunu aktardı.
Türkiye’nin, yaşanan meselelerin diyalog ile tahlilinden yana olduğunu tabir eden Ünüvar, şöyle devam etti:
“Sorunların tahlili için en aklıselim yol şartsız müzakeredir. Böylece tüm bölge devletlerinin menfaatlerini koruyan bir yol bulunması mümkün hale gelecektir. Bu süreçte mevzuyu hukuk, siyaset ve jeopolitik üzere farklı alanlarda ele alan birçok akademik faaliyet gerçekleştirilmiştir. Bunlar Türkiye’nin mevzubahis teşebbüslerine yer teşkil etmiştir. Bölgedeki petrol ve doğal gaz kaynaklarının bulunduğu alanlarda deniz yetki alanlarını ilgilendiren uyuşmazlıklar ile hak, yetki ve gibisi memleketler arası seviyedeki problemlerin kıymetlendirilmesi, mevzuyu birçok alanda ele alan akademik ve bilimsel çalışmanın bu sürece dahil edilmesi büyük değer taşımaktadır.”
Necdet Ünüvar, Ankara Üniversitesinin, Türkiye’nin her sorununu kendi problemi üzere gördüğünü, bu doğrultuda çalışmalar yaptığını kelamlarına ekledi.
Sempozyumun, TBMM Dışişleri Komitesi Lideri Akif Çağatay Kılıç’ın başkanlığındaki 1. oturumunda “Doğu Akdeniz Sıkıntılarına Genel Yaklaşım”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Orhan Çelik başkanlığındaki 2. oturumunda “Doğu Akdeniz’de Hukuk ve Siyaset”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem İtina başkanlığındaki 3. oturumunda ise “Doğu Akdeniz’de Tahlil ve TBMM” başlıkları ele alınacak.
Kaynak: Anadolu Ajansı / İsmail Çimen
Haberler.com
