ELAZIĞ Fırat Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Marazları Anabilim Kısmı Tedrisat Üyesi Profesör Hekim Ayhan Akbulut, koronavirüs salgınının akabinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi marazı (KKKA) vakalarında artış yaşandığına dikkat çekerek, “Koronavirüs salgını nedeniyle ‘evlerde olun, kırsalda, kalabalık olmayan ortamlarda olun’ diye belirttik. Fakat bu sefer köye gittiğimizde, oralarda da korunmasız olarak dışarıda oturulunca kenelerin kişisi tutmasından ötürü KKKA vakalarında artışa neden oldu” dedi.
Keneler tarafından taşınarak kişilere yapışması sonucu ateş, halsizlik ve iştahsızlık üzere belirtilerle can kaybına sebep olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi marazı, bu yıl artış gösterdi. Elazığ‘da 2006 yılından beri yekun 120 hasta ile birlikte 2 vefat gerçekleşirken yalnızca bu yıl 13 vaka görüldü, 1 kişi de ömrü yitirdi. Marazın sık görülme nedenleri arasında anız yakma yasağı ve yaz aylarında kenelerin ağır olmasının yanı sıra koronavirüs sürecinde vatandaşların köy ve kırsallara yerleşmesi de gösterildi.
“VAKA SAYINDA TÜRKİYE UMUMUNDA ARTIŞ VAR”
Fırat Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Marazları Anabilim Kolu Tedrisat Üyesi Profesör Hekim Ayhan Akbulut, 866 tıp kenenin 30’unda KKKA virüsünün olduğunu söyledi. Akbulut, “Bu hastalık sıradanda yaz aylarında görülüyor. Yani kenenin rahatlıkla dışarıda dolaşabildiği aylar. Birebir devirde kişilerin da dışarıda rahatlıkla bulunabildiği ortamlar olduğu için yaz aylarında vakalar çok görülüyor. Koronavirüs sırasında şu ana kadar 13 vakamız oldu. Birden teğe bir artış oldu. Fakat bu yalnızca Elazığ’da değil, Türkiye çapında bir artış oldu. Buna sebep olarak birçok neden sayılıyor. Anız yakma yasağı, yaylalara geri dönüşler, yaz aylarında kenelerin daha çok olması üzere. Koronavirüs hasebiyle ‘evlerde olun, kırsalda, kalabalık olmayan ortamlarda olun’ diye belirttik. Fakat bu sefer köye gidip köyde kalınca, oralarda da korunmasız olarak dışarıda oturulunca bu kere da kenelerin kişisi tutması arttı. Hasebiyle KKKA marazı arttı” dedi.
“PİKNİKTE, PANTOLONUN PAÇALARI ÇORABIN İÇİNE BIRAKILMALI”
Keneden korunmanın birçok yolu olduğunu söyleyen Akbulut, piknikten döndükten sonra kıyafetlerin denetim edilmesi gerektiğini aktırdı. Akbulut, “Piknik alanlarında oturduğumuz vakit pantolonun paçaları çorabın içine koymak, uzun kollu kıyafet giymek, çiftçi isek ya da bağ bahçemiz varsa eldivenle birlikte gömleğin kolunu eldivenin içine koyarak korunabiliriz. Daha değerlisi kıyafetlerimizi çıkarırken kene var mı diye bir gayrısına denetim ettirip vücudunda varsa onların atılmasını sağlamamız lazım. Zira kıyafetimizi çıkarırken de kene vücudumuza atlayabilir. O nedenle bunlara dikkat etmemiz lazım. Keneyi mümkünse sıhhat merkezlerine gidip oralarda baş kısmı tutulmuş biçimde çıkarılırsa virüsü bulundursa bile bulaştırmaz. Düzgün bir formda çıkarılması lazım” diye konuştu.
“KENE GÖZÜME OTLA BİRLİKTE GİRDİ”
KKKA illetine yakalanan Fatma Karaman, kenenin gözüne girdiğini hastanede 13 gün boyunca tedavi gördüğünü tabir ederek, “İneklerimi yaylaya götürdüm. Hayvanları otlatırken kene gözüme otla birlikte girdi, ne yaptıysam çıkmadı. Meskende yemek yedim, misafirimiz vardı. Torunuma benim gözüme bak gözümde ne var, güya içinde bir şey var dedim. O da bakınca keneyi gördü. Oğlum tuttu, torunum da keneyi çıkardı. Sonra o gece çok berbat oldum. Çok titredim, kendimde değildim. Çok istenilmeyen oldum. Hastanede tedavi gördüm. Artık iyiyim Allah tabiplerden razı olsun, bizi kurtardılar, onların sayesinde yaşıyorum” dedi.
Kaynak: DHA
Haberler.com
