İzmir’de 2 kere yakalandığı yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) atlatıp misyonuna dönen 26 yaşındaki acil tıp teknisyeni Gökçe Güllü ile meslektaşı Sevgi Yılmaz, hastalık sürecinde yaşadıklarını anlattı.
Gökçe Güllü, AA muhabirine, 10 yıldır farklı kentlerde Sıhhat Bakanlığına bağlı olarak acil tıp teknisyeni olarak vazife yaptığını söyledi.
Salgın nedeniyle yaklaşık 1 yıldır çok ağır mesai harcadıklarını aktaran Güllü, birçok sıhhat çalışanı üzere kendisinin de Kovid-19’a yakalandığını lisana getirdi.
Hastalığın belirtilerinin kendisinde ateş ve halsizlikle başladığını aktaran Güllü, “Kusma, bulantı da olunca test yaptırdım ve maalesef olumlu çıktı. 17 günlük bir karantina müddetim oldu. Biraz uzundu. Ateş, kusma, ishal, halsizlik bu çeşit belirtilerle yaşadım. Konutta tek başımaydım arkadaşlardan ve ailemden uzak kaldım ve ruhsal olarak da çöktüm.” biçiminde konuştu.
“Koku alamadığım için neredeyse meskenimi yakıyordum”
Yaklaşık 6 ay sonra yine testinin müspet çıktığını ve bu sürecin daha problemli geçtiğini vurgulayan Gökçe Güllü, şunları kaydetti:
“Nöbet sonrası başlayan baş ağrısıyla yine hasta olduğumu anladım. Bu daha berbattı ve daha zordu. Ağrılı ve sancılı oldu. 3-4 gün boyunca ağrılardan sabahlara kadar ağladım. Tekrar konutta yalnız geçirdim. Hiç koku alamadığım için neredeyse meskenimi yakıyordum. Ocakta yemeği unutmuşum. Koku alamadığım için durumu ışıkları yaktığımda, dumanı görünce fark ettim. Tat ve koku alamadığım için beslenemedim. Tekrar ruhsal olarak çok etkilendim. Ailemden uzaktım. Hatta bayrama gerçek müsaadeye ayrılıp memlekete ailemin yanına gidecektim, karantinada olduğum için gidemedim. Uzun vakittir bir ortaya gelemiyoruz. Onları da çok özledim.”
Herkesin kurallara ve bilhassa paklığa çok değer vermesi gerektiğine dikkati çeken Güllü, şöyle devam etti:
“Kesinlikle küçümsenmemesi gereken bir hastalık, genç, yaşlı çocuk fark etmiyor, herkesi etkiliyor. Başta gençler bunu önemsemediler fakat bizler de burada çalışanlar hepimiz genciz fakat yakalandık. Biz onlar için gayret veriyoruz, onların da bu uğraşımızı desteklemelerini istiyoruz. Şahsî paklık ve koyulan kurallara dikkat etmelerini istiyoruz. Sahiden latifeye alınacak üzere değil. Çok güç geçiyor. Uzun müddettir sıkıntı kaidelerde çalışıyoruz bu nedenle herkesin dikkatli olmasını istiyoruz, emeklerimizin çöp olmasını istemiyoruz.”
“Psikolojik olarak da yıprattı”
İzmir’de 112
İki çocuk annesi olduğunu ve bu nedenle yaşadığı çaresizlik hissini tanım edemediğini aktaran Yılmaz, şöyle konuştu:
“Müthiş bir baş ve böbrek ağrısıyla nöbet tutarken test yaptırdım ve müspet çıktı. Bunun üzerine odamda izolasyona çekildim. 12 gün boyunca çocuklarımdan uzak kaldım. 6 ve 5 yaşındaki çocuklara neden onlardan uzak durmam gerektiğini anlatamadım. Hastalık beni ağrı ve fizikî yorgunluğun yanı sıra ruhsal olarak da yıprattı. Vazifeye döndüm lakin hala koku alma duyum gelmedi. Fazla efor sonrası da önemli teneffüs kahrı yaşıyorum. Bu nedenle herkesin dikkatli olması gerekiyor.”
Kaynak: Anadolu Ajansı / Halil Fidan
Haberler.com
