KONYA (AA) – Konya‘da yaşayan, 2,5 yaşında konulan otizm tanısı sonrası 3 yıldır özel eğitim alan 6 yaşındaki Muhammet Emin Dağdeviren ve ailesi “iyileşme” sevinci yaşıyor.
Ailesi, 2,5 yaşında otizm tanısı konulan Muhammet Emin Dağdeviren’i Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfına (SOBE) getirdi.
SOBE’ye geldiğinde kendini söz etme hüneri olmayan ve çeşitli davranış bozuklukları gösteren Muhammet Emin, burada 3 yıl çeşitli eğitimler aldı.
Eğitimler ve özel ilgi sonucu otizm belirtileri ortadan kalkan küçük Muhammet ve ailesi, SOBE’den mezun olmanın sevincini yaşadı.
Hasret Dağdeviren, AA muhabirine, oğlunun rahatsızlığını, tesadüfen, sıhhat ocağındaki bir hemşirenin dikkati sonucu öğrendiklerini söyledi.
O devir otizmden haber dar dahi olmadığını lisana getiren anne Dağdeviren, “Birkaç tetkik sonrası oğluma otizm tanısı konuldu. O anı anlatamam, o anı anlatacak hiçbir söz bulamıyorum. Bir de oğlumun fotoğrafını çekip otizm olduğuna dair o raporu elime vermeleri zati benim bittiğim andı. Otizm tanısı konulduğunda çok ağladım. Oğlum uyurken başucunda çok ağladım, çok gözyaşı döktüm. Sonra Allah razı olsun bir arkadaşım vesilesiyle SOBE Vakfını öğrendik.” diye konuştu.
Oğluyla göz teması kurmak en büyük memnunluğu oldu
SOBE’nin otizmli çocuklarla birebir ilgilenen bir kurum olduğunu ve oğlunun burada eğitim gördüğü 3 yılda topluma karışma ismine çok şey öğrendiğini anlatan Dağdeviren kelamlarını şöyle sürdürdü:
“SOBE’ye başlamadan evvel çocuğum kalabalık ortama hiç girmiyordu. Parkta kaydırmaya çabalıyordum, gidiyordu. Ben peşinden daima koşturuyordum. Göz teması yoktu, ismi söylenince dönüp bakmıyordu. SOBE’ye başladık, baktım gözle görülür değişiklikler var çocuğumda. Artık anlatmaya, arkadaşlarıyla oynamaya, parka götürünce kaçmamaya, benimle oturup sohbet etmeye başladı. Ben bunları gördükçe bir anne olarak çok keyifli oldum. Bu sevincimi de aslında öğretmenleriyle daima paylaştım. 7/24 öğretmenleri arayabiliyordum. SOBE bize çok şey kattı. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bugüne geldik, bugün oğlumun mezuniyeti var. Çok memnunum, çok şükür raporu kalktı ve artık hiçbir endişem yok.”
Muhammet Emin’in eğitim sürecinde kendisini en keyifli eden şeyin, çocuğunun kendisiyle göz teması kurarak konuşması olduğunu söyleyen Dağdeviren, “Benimle gözümün içine bakarak konuşması beni o kadar keyifli etti ki. Tahminen birden fazla insan için bu kolay bir şeydir ancak benim için çok değerliydi. Gözümün içine bakarak ‘Anne ben acıktım. Bir şey verebilir misin?’ deyince bir afalladım, bir şaşırdım, çok memnun oldum. Şu an bile ‘Anne bana bakar mısın?’ deyince bu beni çok memnun ediyor. Göz göze bakmak… İyi ki SOBE var. Allah bin kez razı olsun. Bugün oğlumun mezuniyetini yaptık. Rabb’im inşallah buradaki bütün çocuklara bunu yaşatsın. Bu hoş anı, günü onlar da yaşasın.” sözünü kullandı.
Hüseyin Dağdeviren de küçük yaşta aldığı eğitimle evladının otizm belirtilerinin ortadan kalktığını anlatarak şöyle konuştu:
“Oğlumuz burada eğitim görmeye daha birinci başladığı vakit biz buradan randıman alacağımızı düşündük. Zira buraya başladığı vakit otizmin belirtileri ortadan kalkmaya başladı. Çocuğumuz göz teması kurmaya, konuşmaya başladı. Buradaki öğretmenlerimizin ilgisinden kaynaklandı bu. Nitekim hoş davrandılar çocuğumuza. Allah razı olsun, böylece çocuğumuzun düzgünleşme devri SOBE’de başladı, sonra ilerleme kaydetti. Nihayetinde otizm raporu kalktı ve buradan, SOBE’den mezun oldu. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.”
“Konya otizm göçü almaya başladı”
SOBE Vakfı Eğitim Yöneticisi Alperen Sağdıç ise vakıf olarak hedeflerinin otizmli çocukları topluma kazandırmak olduğunu söyledi.
Muhammet Emin’in SOBE’ye, bilhassa söz hünerlerinde sonluluk ve birtakım sorunlu davranışlarla başladığını belirten Sağdıç, “3 yılın sonunda aldığı eğitim sonucunda bugün Muhammet Emin’i 8. mezunumuz olarak mezun etmekten gurur duyuyoruz, çok memnunuz. Gayemiz mezun sayımızı artırmak, daha çok otizmli bireye hizmet vermek.” dedi.
SOBE’nin şu anda yaklaşık 200 kişinin eğitim almak için sıra beklediği bir kıymetli bir vakıf olduğuna değinen Sağdıç kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bu manada Konya ili de aslında otizm göçü alan bir kente dönüşmeye başladı SOBE Vakfıyla. Daha çok beşere, daha çok otizmli birey ve ailesine hizmet verebilmek için faaliyetlerimizi artırmaya çalışıyoruz, eğitmen yetiştiriyor, farklı kentlerde otizme yönelik hizmet veren kurumlara danışmanlık yapıyoruz. Bu kurumlara bilimsel destekli uygulamaları anlatıyor öğretmenlerini yetiştiriyoruz. Bu iyi eğitimi farklı ülkelere de ihraç etmeye başladık. Azerbaycan’la bir çalışmamız var. Bu manada çok muyluyuz.”
Eğitmen Melis Hamurcu ise 2 yıldır Muhammet Emin ile çeşitli çalışmalar yaptıklarını belirterek, “Biz Muhammet Emin’i tanıdıkça kişisel eğitim planı hazırladık. Programları belirleyip yıl boyunca onlara çalıştık. Alışılmış birçok şey çalıştık; eşleme üzere, bilhassa kendini tabir edebilmesi için sohbet üzere. Muhammet Emin’in matematiğe ilgisi vardı, onun üzerine de çok çalıştık. Artık toplama yapabiliyoruz, çıkarma yapabiliyoruz. Çok daha süratli ilerlemeye başladık. Sonra Muhammet Emin her beceriyi bağımsız yapmaya başladı ve bu hoş güne gelmiş olduk. Onu mezun ettik. Bu tanımı olmayan bir his. Umarım her öğretmen bunu yaşar.” diye konuştu.
AA / Melike Keskin – Son Dakika Haberleri
Haberler.com
