Son dakika haberi… 19’LA SAVAŞI ANLATIYOR – Bilim Kurulu üyesi, hayatını kaybeden hastasının son sözlerini unutamadı.

Dünyayı tesiri altına alan yeni tip koronavirüs

Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Konseyi Üyesi ve Ankara Kent Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Vazifelisi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz da hastalarına şifa dağıtırken duygusal vakitler yaşıyor.

Koronavirüsün Türkiye’de görüldüğü marttan itibaren çok sayıda hastanın tedavi için başvurduğu Ankara Kent Hastanesi Acil Servisinde vazife yapan Bilim Şurası üyesi Doç. Dr. Kayıpmaz, AA muhabirine koronavirüse yakalanan ve kısa mühlet içerisinde hayatını kaybeden bir hastayla ortalarında geçen ve kendisini derinden etkileyen konuşmayı anlattı.

Kayıpmaz, 55 yaşındaki erkek hastanın katıldığı bir taziye sonrasında koronavirüs tanısı aldığını, teneffüs problemi gelişmesi üzerine de Ankara Kent Hastanesi’ne sevk edildiğini söyledi.

Hastanın bilinen hiçbir rahatsızlığı bulunmadığını, sigara kullanmadığını, sağlıklı ve atletik yapıya sahip birisi olduğunu lisana getiren Kayıpmaz, “Yoğun bakıma yatışını organize ettik. Ağır bakıma geçişi sürecinde benimle bir diyaloğu olmuştu. Beni yanına çağırdı. ‘Hocam ben ölecek miyim? Bana doğruyu söyleyin’ dedi. Aslında o an ki durumu ile hastanın kısa mühlet sonra vefat edebileceğini ben de beklemiyordum.” dedi.

“Bir doktor hiçbir vakit hastasını kaybetmek istemez”

Kayıpmaz, hayatını kaybeden hastasıyla ortasında geçen unutamadığı o diyaloğu şöyle aktardı:

“Solunum ıstırabı vardı. Durumu ciddiydi. Bu kadar süratli ilerleyeceğini açıkçası düşünmemiştim. Ben de kendisine telkinde bulundum. ‘Hiç merak etmeyin, hastanemizde her türlü imkan, ilaç var. Her türlü takviye talihimiz var’ dedim. ‘Siz bize emanetsiniz, biz bundan sonra sizi acil servisteki kritik bakım alanından ağır bakıma nakledeceğiz. Tedavileriniz orada başarılı bir biçimde yürütülecek. Hiç merak etmeyin’ diyerek kendisine telkinde bulundum. Ne yazık ki 2 gün sonra vefat haberini aldım. Bu benim için son derece üzücü oldu. Bir doktor hiçbir vakit hastasını kaybetmek istemez.”

Bütün sıhhat çalışanlarının çok ağır uğraş içinde olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Kayıpmaz, “Bütün sıhhat çalışanları, havuza dolan suyu tahliye etmenin kederinde. Şu anda havuza 5 kova su doluyor, 3 kova boşalıyor. Yarın bu havuza dolan kova sayısı 10-15’e çıkarsa, bunu boşaltmak güç olacak. Bunun denetimi bizim elimizde.” diye konuştu.