Danıştay 10. Dairesi geçtiğimiz aylarda üniversite hastanelerinde vazife yapan öğretim üyesi statüsündeki tabipleri yakından ilgilendiren bir karara imza attı. 2547 sayılı Kanuna tabi olarak çalışan öğretim üyelerinden özgür meslek icra etmekte olanlar ile özgür meslek icra etmeyen öğretim üyelerinin, mesai saatleri sonrasında hür olarak çalışabilmeleri açısından hukukî olarak eşit statüde olduklarına karar verdi.
TEK BİR KRİTER VAR
Habertürk Muharriri Yasemin Güneri’nin aktardığına nazaran, muayenehane açmak isteyen öğretim üyeleri için tek bir kriter belirlendi. O kriter de, 18 Ocak 2014 tarihi itibariyle muayenehane açma hakkı bulunan yahut muayenehanesi olanlar tekrar muayenehane açabilecek.
Danıştay 10. Dairesi’nin 2020/159 Temel ve 20121/178 Karar numaralı kararında 18 Ocak 2014 tarihinde hür meslek icra etmekte olanlar ile özgür meslek icra etmeyen öğretim üyelerinin mesai saatleri sonrası hür olarak çalışabileceklerine dikkat çekildi.
“NİHAYET ÖĞRETİM ÜYELERİNİN HÜR MESLEK FALİYETİNİN ÖNÜ AÇILDI”
Danıştay’a müvekkili olan bir tabibin müracaatıyla dava açan avukat Mustafa Köroğlu, binlerce hekimi yakından ilgilendiren kararın hukuksal sürecini şöyle anlattı:
“Sağlık Bakanlığı Sıhhat Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce yayınlanan 05.03.2014 tarih ve 9428 sayılı genelge ile 18.01.2014 tarihi itibariyle 2955 ve 2547 sayılı Kanunlara tabi olarak hür meslek faaliyeti sürdürenlerin 3 ay içerisinde faaliyetlerini sona erdireceği aksi takdirde üniversite ile ilişiğinin kesileceği karara bağlanmışsa da anılan AYM kararı ile bu kararın de uygulama alanı kalmamıştır. Anayasa Mahkemesinin hususa ait olarak verdiği iptal kararının akabinde Sıhhat Bakanlığı Sıhhat Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce yayınlanan 16.04.2014 tarih ve 276 sayılı bir başka genelge ile hali hazırda muayenehanesinde hür meslek faaliyetini sürdürenlerin devam edebileceği kararına yer verilmiştir. Vekil edenler ismine ilgili Vilayet Sıhhat Müdürlüklerine muayenehane açma ruhsatı için yapmış olduğumuz müracaatlar reddedilmiş, tarafımızca idari süreçlerin iptali gayesiyle açılan davalar ve istinaf müracaatlarının reddi sonucunda evrak temyiz müracaatları ile Danıştay 10. Dairesi’nin önüne gelmiştir. İlgili daire tarafından tüm bu hukukî sürecin kazanılmış haklara hürmet unsuru, hukuk güvenliği unsuru, bellilik prensibi ve hakkaniyete karşıt olduğu gerekçesiyle Bölge Yönetim Mahkemesi kararlarının bozulmasına karar verilmiş ve nihayet öğretim üyelerinin özgür meslek faaliyetinin önü açılmıştır.”
Haberler.com
