Uzman Diyetisyen Eda Balcı, süratli kilo verebilmek ya da günlük alışkanlık olarak tek öğün beslenmeyi tercih eden bireylere ikazlarda bulundu. Balcı, bu beslenme biçiminin pek çok rahatsızlığa ve hastalığa davetiye çıkardığını vurgulayarak, “Yeterli güç alamadıkları için beşerler kendilerini çok yorgun hissedebilir, kan şekeri düzeylerinin düşmesiyle halsizlik ve sonluluk meydana gelebilir” dedi.
23 saat açlık, yememe, 1 saatlik tek ve büyük bir öğün yemek yeme olarak tanımlanabilen tek öğün beslenmenin yaygınlaşmaya başladığını vurgulayan Beykent Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Kısmı Arş. Gör. Eda Balcı, ‘One Meal A Day (OMAD)’ olarak da bilinen bu alışkanlığa karşı ihtarlarda bulundu. Balcı, “Bu beslenmeda, kişi tercihine bağlı olarak istediği saatte tek bir öğün olmak kaidesiyle dilediği kadar ve dilediği şeyi yiyebilir. Rastgele bir kalori ya da makro besin öğesi kısıtlaması yapılmaz. Tek öğün beslenen bireyler genelde yemeklerini akşam saatlerinde yer, sonrasında sonraki gün akşama kadar rastgele bir şey yemeyip, oruç fiyat. Tek öğün beslenme ile ilgili yapılan birtakım çalışmalarda yemek için en gerçek öğünün kahvaltı olduğu zira kahvaltı yapmanın günün ileriki saatlerinde kan şekeri denetimine yardımcı olabileceği ve böylece de Tip 2 diyabet riskini azaltabileceği belirtilmektedir” tabirlerini kullandı.
BEDENİN YAĞI GERİ TOPLAMASI RİSKİ VAR
Bu diyeti uygulayacak bireylerin şekersiz yeşil çay ve sütsüz kahve içmelerine müsaade verildiğini tabir eden Balcı, tek öğün beslenildiği için bu öğünde tüm besin öğeleri açısından varlıklı besinlerin tüketiminin son derece değerli olduğuna dikkat çekti.
Tek öğün beslenmede kalori açığı oluştuğu için bu tip beslenenlerde yük kaybının doğal olarak görüldüğünü belirten uzman diyetisyen, diyetin tartı kaybı üzerine yapılan çalışmalarda olumlu tesirinin olduğu ancak beden yağının geri toplanması üzere pek çok risk konusunda da dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyardı.
ÇOK YORGUN, HALSİZ VE SONLU OLABİLİRLER
Uzun periyodik açlığın otofaji ve hücresel yenilenmeyi arttırdığını, bu durumun da yağ yakımının hızlanması, sağlıklı olmak ve gençleşmek manasına geldiğini tabir eden Balcı, kelamlarını şu formda devam etti:
“Aynı vakitte OMAD diyetinin kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, astım ve iltihaplanmaya karşı gözetici olduğu ve bu tesirinin fazla kilonun kaybı ile bağlantılı olduğu söylenmektedir. Bu kadar katı bir diyet uygulamanın bedenimiz için kimi olumsuz sonuçları da olmaktadır. Kâfi güç alamadıkları için beşerler kendilerini çok yorgun hissedebilir, kan şekeri düzeylerinin düşmesiyle halsizlik ve sonluluk meydana gelebilir. Beşerler işlerine konsantre olmada zorluk yaşayabilirler.”
DİYABET HASTALARI DİKKAT!
Balcı, bu diyeti uygulayanların kâfi protein, karbonhidrat, sağlıklı yağlar, lif, mevsiminde taze zerzevat ve meyve tüketimine çok dikkat etmesi gerektiğine dikkat çeken Balcı, “Tek öğün beslenmeden uzak durması gereken bireyler bilhassa diyabet
hastalarıdır. Tıpkı biçimde gastrit ve reflü üzere mide rahatsızlıkları olan şahıslar için de uygun bir diyet modeli değildir. Gebeler ve emzirme devrindeki bayanlar da mutlaka bu diyet modelini uygulamamalıdır” dedi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
Haberler.com
