TÜRK sinemasında ‘Zagor‘ karakterine hayat veren, Yeşilçam‘ın emektarlarından, ‘Levent Çakır’ ismiyle tanınan Şükrü Ocak (70), bugünlerde Edirne’de mütevazi bir hayat sürüyor. Akrobatik yetenekleri sayesinde 200’e yakın sinemada rol alan ve bu süreçte omzunda çatlak oluşup, omuriliği kayan Çakır, çok güç koşullarda sinemalar çektiklerini tabir etti. Yeni nesil oyunculara da tavsiyede bulunan Çakır, “Şu an başrol olabilmek için okulunu, eğitimini göreceksin. Ben bunu herkese söylerim. Tiyatro okuyacaksan tiyatro kısmına, aktör olacaksan sinema okullarına gideceksin. İşinin hakkını vereceksin” dedi.
Yeşilçam’ın işçilerinden ve Zagor karakterine hayat veren Levent Çakır ismiyle tanınan Şükrü Ocak, bugünlerde memleketi Edirne’de mütevazi bir ömür sürerek geçimini sağlıyor. Babasını erken yaşta kaybeden Ocak, annesi ve kız kardeşine bakacak yaşa geldiğinde kentteki bir cambazhanede akrobat olarak işe başladı. Böylece Türkiye’de turnelere çıkan Ocak’ın Yeşilçam’a adım atması ise 1970 yılında gerçekleşti. İstanbul’da yaptığı şovda, atletik bedeni ve akrobasi yetenekleri sayesinde bir Yeşilçam yapımcısıyla yolu kesişen Ocak, birinci sinemasında figüran olarak yer aldı. Şükrü Ocak, birinci muvaffakiyetini ise 1970 yılında çekilen Zagor -Kara Korsan’ın Hazineleri sinemasıyla yakaladı. Sinemanın akabinde aranan bir aktör olan Ocak’ın, inişli çıkışlı sinema hayatında 2015 yılında periyodun Edirne Valisi tarafından emekli olması sağlandı. Bugünlerde Edirne’deki konutunda sakin bir ömür süren Çakır, hem yaşadığı zorlukları hem de yeni kuşak aktör ve aktrislerden beklentilerini anlattı.
BİR SİNEMAYLA JÖN OLDUHavaların soğuk olması nedeniyle, Zagor sinemasını Antalya’da çektiklerini söyleyen Şükrü Ocak, bu süreçte birçok oyuncuyla tıpkı seti paylaştıklarını söz etti. Ocak, “Film için bizi Antalya’ya gönderdiler. Zagor’u Antalya’da çektik. 1971’nin başlarıydı. Bir sürü sanatçı sinemada oynadı. Kazım Kartal, Altan Günbay, Nevzat Açıkgöz ve daha kaçlarıyla bir arada bu seriyi çektik. Biz oraya bir sinema için gittik, 2 sinema çekip geldik. Böylelikle Yeşilçam’a ‘merhaba’ dedik. Bir sinemayla jön oldum. O vakit da en çok tutulan jönler, Cüneyt Arkın, Kartal Tibet, Ayhan Işık, Yılmaz Güney var. Bu türlü pahalı aksiyon sinemaları oynayan isimler vardı. Ben ortalarına bir katıldım ve inanın bir birçoklarını sollayıp onlardan daha iyi pozisyona geldim” dedi.3 YILLIK SÜREÇTE 30 SİNEMA ÇEKTİ1973 yılında vatani vazifesini yapmak için askere gidene kadar 30’a yakın sinemada başrol olarak rol alan Ocak, askerden geldikten sonra ise bir mühlet Yeşilçam’a orta verdiğini lisana getirdi. Ocak, “Yeşilçam’da 1970’den 73’ün sonlarına kadar çeşitli sinemalar çektik. 1973’te vatani vazifemi yapmak için askere gittim. Askerlik bitti geldim. Döndüğümde açık seçik sinemalar çıkmıştı 1974’te. O nedenle pek sıcak bakmadım. Fakat bu bahsettiğim 70-73 ortası yaklaşık 30 sinemada başrol olarak yer aldım. Daha sonra İstanbul’dan ayrılıp İzmir’e yerleştim ve orada fotoroman reklam ofisi açtım. Gazetelere fotoromanlar çektim direktör ve oyuncu olarak” diye konuştu.’HALEN SİNEMAYLA İÇ İÇE YAŞIYORUM’Yaklaşık 7 yıl boyunca fotoroman yayımlayarak hayatını kazanan Ocak’ın Yeşilçam’a dönmesi ise İbrahim Tatlıses’in oynadığı Sıkıntı sinemasıyla oldu. Burada makus adam karakterini oynayan Ocak, daha sonra çeşitli üretimlerde 2000’li yıllara kadar rol aldı. Her ne kadar emekli olsa da, Yeşilçam’ı hala bırakmadığını, sinemayla iç içe yaşadığını söyleyen Ocak, “Aslında hala bırakmadım. 1966’dan bugüne kadar hala bugün de sinemayla iç içe yaşıyorum. Hala elimde 2- 3 senaryo var. Hala daha teklif alıyorum. Fakat gidemiyorum. Zira oraya gittiğim vakit orada konutum olması lazım. Konutum olmadığı vakit otelde kalacağım. Kısım başı alacağım aşikâr ve o parayla otele harcayamam. Bu türlü bir sorunum var ne yazık ki” diye konuştu.’BU İŞİ PARA İÇİN DEĞİL, AŞK İÇİN YAPTIK’Bugüne kadar 200’ü aşkın sinemada rol aldığını söyleyen Şükrü Ocak, “Başrol oyuncusu olarak o bedelli jönlerin ortasından sıyrılmam için inanın 10 metreden havada saltolarla aşağıya atlıyordum. İkinci kattan direkt betona atlıyordum ve hiçbir önlem yoktu. Kendim de akrobat olduğum için oynattılar zati. Buna karşın omzumda çatlak var bana yadigar kalan. Bel omuriliğim kayık. O denli bir yerden atlıyorsunuz ki, çizmemin ucuna basmam gerekirken topuğa basıyordum ve omurilik büyük bir darbe yiyordu. Çok düşünceler çektik, her şeyi göğüsledik. Biz para için değil, aşk için sevda için sinemalarda oynadık” dedi.’YENİ NESİL DÖRT DÖRTLÜK’Yeni nesli çok beğendiğini lisana getiren ve tavsiyelerde bulunan Şükrü Ocak, “Şimdiki kardeşlerimiz dört dörtlükler. Dizilerde oynayan kızlar, genç çocuklar hepsi okullu. Bütün metni çabucak ezberleyebiliyorlar. Çok yetenekliler. Bütün dizilerdeki oyuncuları çok beğeniyorum. Lakin Yeşilçam’da ne yazık ki şu an yetişen jön yok. Artık televizyon yıldızları var. Sinema farklı bir olay, televizyon başka bir olay. Yeşilçam esasen bitti. Bu kardeşlerimizin hepsinin maddi durumu var. Bizim vaktimizde maddi durumumuz yoktu. Ben cambazken sokaktan alıp başrol oynattılar. Yani şunu demek istiyorum, şu an başrol olabilmek için okulunu, eğitimini göreceksin. Ben bunu herkese söylerim. Tiyatro okuyacaksan tiyatro kısmına, aktör olacaksan sinema okullarına gideceksin. İşinin hakkını vereceksin. Teknoloji ve sistem büsbütün değişti. Sinemada oynamak için muhakkak okulunu okusunlar, tiyatro yahut sinema kısmında kesinlikle eğitimlerini alsınlar” diye konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Olgay GÜLER
Haberler.com
